Fener'i Alves yaktı

Kurt Hoca Fatih Terim çok şaşırttı beni tek forvetli oyun yapısıyla.

Tamam, Drogba bir dünya markası ama bu oyun yapısıyla topla buluşamayan o efsane ağzı ile kuş tutsa ne yapar?

Hikâye, koca devrede bir tek pozisyon üretti G.Saray o da Amrabat'ın ferdi becerisiyle.

İkinci yarıda ise Sneijder ve Selçuk'un uzaktan iki şutu vardı, hepsi bu.

Taa ki Alves oyundan atılana kadar.

F.Bahçe 10 kişi kaldıktan sonra her şey değişti.

Oyunda denge tamamen G.Saray lehine döndü. Drogba tecrübesi ve klasıyla kupaya adını verdi. 

Oysa o bölüme kadar, doğrusu inanamadım; 'Emirates Cup'ı kazanan G.Saray bu mu?' diye kendi kendime defalarca sordum.

Sen Burak'ı Umut'u kulübeye mahkûm et, sonra... Her neyse...

Tecrübe mi, gençlik mi, yoksa şans mı?

Doğrusu Ersun Yanal da mangal gibi yürek vardı ama futbol şansı yoktu.

Buna rağmen hoca sezonun ilk kupasını kazanmak adına F.Bahçe'yi  3 forvetle sürdü G.Saray karşısına. 

Cesaretini alkışladım.

Amaç Kuyt, Webo ve Sow ile hem oyunu önde tutmak hem de Kupayı kazandıracak golleri bulmaktı.

Düşündüğünü tam olarak yapamasa da G.Saray'a gol şansı vermedi ilk bölümde.

Maçın başlarında Hasan Ali Kaldırım tek başına G.Saray'ın sağ kanadını otobana çevirip,  üst üste hız denemesi yaptı.

Hele maçın başında topu Musa Sow ile buluşturan nefis bir ortası vardı ki, o pozisyon gol olsa F.Bahçe kupanın ucundan inanın o an tutardı.

Kaleci Mert hatasız oynadı, Volkan'ı aratmadı.

Fakat  Alves yaktı F.Bahçe'yi.

Uzatmada ise Drogba kupanın adını koydu, tebrikler...