Enfes bir gece!.. Futbol, tempo, gol ve heyecan!.. Hatta, ''strateji'', taktik dehâ ve daha ötesi... Kısaca ne ararsanız vardı G.Saray - F.Bahçe derbisinde. Tek eksik Aurelio 'suz Fener'in fersiz oluşuydu. Bir oyuncu bu kadar mı önemli olur? Evet, G.Saray çok iyiydi ama Cimbom'u bu kadar etkili gösteren F.Bahçe'nin sahadaki beyni Aurelio 'nun yokluğunda dağılmış olmasıydı. İlk yarı, F.Bahçe'yi sahada mumla aradık. G.Saray, Hakan Şükür , Sabri , Necati ve Hasan Şaş ile pozisyon üstüne pozisyon bulurken M.United fatihi F.Bahçe buhar olmuştu. Tuncay 'dan, Alex 'ten, Nobre 'den eser yoktu. Çünkü onları oynatacak kurgu ve ortam yoktu. Aurelio 'nun yerinde görev yapan Selçuk; Volkan ve Conceiçao 'nun daralttığı alanda hiç bir varlık gösteremedi. Serkan ve M.Yozgatlı da bir tek hazırlık pası yapamadı. Bu durumda yeteri kadar topla buluşamayan Alex 'in daha fazla bir rol üstlenmesi gerekiyordu. En azından Selçuk 'la yer değiştirip, geriden oyun kurabilirdi. Kenarda Daum , içeride de Alex bunu düşünmedi. Belki, M.Yozgatlı - Serhat değişikliğinden sonra Daum , Alex 'i Selçuk 'un olduğu bölgeye çeker diye düşündüm. Ama hayır, dâhi Daum burada sınıfta kaldı. Kısacası, F.Bahçe'de ayakta kalan tek kişi kaleci Rüştü 'ydü. İlk yarı en az dört, ikinci yarı başlar başlamaz da en az iki mutlak golü kurtararak kalesinde devleşti. Ama onu da Necati bir pozisyonda üzerinden 40 tonluk kamyon geçmişten beter etti. Burada G.Saray'dan önce Hagi 'nin hakkını verelim. G.Saray'ı bu kadar canlı, diri ve kusursuz kılan odur. Sağda Tuncay 'a geçit vermeyen Cihan da önde Ümit Özat 'ı bölgesine hapseden ve buluştuğu her topu F.Bahçe kalesinde tehlikeye dönüştüren Sabri 'nin etkili ve olgun oyunu tamamen Hagi 'nin ürünüdür. Tebrikler Hagi . Hakan Şükür gol noktalarındaki yıpratıcı presiyle etkiliydi. Ama son vuruşlarda genelde ağır kaldı ve yüzde yüz gol yapacağı pozisyonları değerlendiremedi. İki şutunda da kaleci Rüştü 'yü geçemedi. Ama, Hagi buna rağmen Hakan 'ı oyunda tutmakta doğruyu yaptı. Çünkü Hakan oyunda olduğu sürece F.Bahçe savunması da hücuma destek olmayı düşünemedi. Derbi zaman zaman dişe diş mücadelelere de sahne oldu. Hasan Şaş ve Necati işte ''Futbol erkek oyunu'' denilen böyle anlarda sakatlandı. G.Saray sakatlıklara rağmen oyun ciddiyetinden hiçbir şey kaybetmedi. Halbuki, maç öncesi tüm istatistik göstergeler F.Bahçe'yi favori gösteriyordu. Oyun kapasitesi, kalite ve düşünce farkı, maça başlama psikolojisindeki rahatlığı, her şey, ama her şey F.Bahçe'yi, G.Saray'a karşı avantajlı kılıyordu. Fakat görüldü ki, 'Aurelio faktörü' bütün istatistiklerin üstünde. Ayrıca, ''Üstünlük'' taslamakla üstün olunmuyordu. İkisi Avrupa son 6 maçta kalesinde gol görmeyen F.Bahçe, tarihi rakibi G.Saray'a boyun eğerek, Süper Lig'e heyecan kattı. Hakem Cem Papila ise ilk derbisinde dört dörtlük bir yönetim gösterdi. Luciano 'ya gösterdiği kırmızı kart da yerindeydi.
