Gurur ve hüzün!

Rüya gibi her şey; iyi, kötü ve çirkin iç içe! Ne acayip bir gece! Oysa ışıl ışıl göz kamaştırıyor Aslantepe! O ne muhteşem bir mekan öyle? G.Saraylılara düşen, bu ülkeye bu şaheseri armağan edenleri can-ı gönülden kutlamak değil midir? Ama hayır! Üç beş nankör, "Ülkeyi sevmek ülkeye hizmet ile mümkün olur" diyen Başbakan'ı, Bakanları, TOKİ Başkanı'nı ıslıklıyor. Ne büyük ayıp! Beyler, balçıkla güneş sıvanır mı, hiç!. Sahi, G.Saray Başkanı Adnan Polat, nasıl temizler o rezaleti! Heyhat! Bu ülke Ali Sami Yen'i 22 yılda inşa edebilmişti. Böyle bir ülkenin insanına bundan 5 yıl önce deselerdi ki; Türkiye üç yıl gibi kısa sürede böyle bir şaheseri inşa edecek, sahi kim inanırdı? Yine trafikte cebelleşen İstanbullulara 5 yıl önce denilseydi ki, kendi otomobilinizle üç-dört saatte kat ettiğiniz Avcılar-Aslantepe arasını toplu ulaşım araçlarıyla 47 dakikada kat edeceksiniz, kim inanırdı ki? İnanılmazlar, bu ıslıklanan Başbakan döneminde gerçek oldu. Fakat gel de anlat; o nato mermer nato kafaya! Diyeceğim şu ki; rengimiz, düşüncemiz ve takımımız ne olursa olsun, zaman yiğidin hakkını yiğide verme zamanı! Zaman; Sporcu Başbakanımız, Sayın Recep Tayip Erdoğan'a ıslık değil alkışla teşekkür zamanı! Zaman görünmez kahraman Mehmet Atalay ve bu stadın projesini ilk, Park Hilton'da bu satırların yazarına açıklamış olan merhum Özhan Canaydın Başkanın hakkını teslim etme zamanı! Yaşanan güzellikler için; ülkem, sporum ve insanım adına yine de gurur duyuyorum. Helal olsun Türkiye! Demek ki, istenirse olmazları başarıyor, bu ülke.