"Hagi, Terim'in eline su bile dökemez!" diyen şu Ümit Karan'a çok kızıyorum. Eminim ki Hagi de kızıyordur Fatih Terim de... Be kardeşim... Tamam anladık, Hagi dünya çapında bir futbolcuydu. Ona bir diyeceğimiz yok. Ama teknik adamlıkta daha ağzı süt kokuyor. Henüz yolun başında. Üstelik Romanya Milli Takımı ve Bursaspor denemeleri tam fiyaskoydu. Buna rağmen G.Saray yönetiminin ona görev vermesi zorunluluktan kaynaklanan bir şanstı. Allah için o da evi gibi gördüğü G.Saray'da bu şansı şimdilik iyi değerlendiriyor. Eğrisi doğrusu neyse korkmadan cesaretle uyguluyor. Tırpansa tırpan, hançerse hançer. Ne gerekiyorsa yapıyor. Yönetim de gıkını çıkarmıyor. Çünkü çıkaracak hali de yok. Kasa tam takır, para yok... Kredi yok... Transfer... Açmış ağzını hocasına bakıyor. Belki bir parmak bal çalar diye... Hagi'nin iknâ gücüyle belki Plesan olur diye... Eh... Bu durumda Hagi krallığa oynuyor. Ama bunlar bile Terim'le Hagi'yi kıyaslamaya yeter mi? Daha da açık söyleyelim, pırlanta ile altın hiç aynı kefeye konur mu? Hele Hagi şöyle G.Saray'ı bir şampiyon yapsın... Hem de üst üste 4 kez kupalar kaldırsın... Sonra UEFA Kupası'nı kazansın. Ondan sonra hep birlikte Hagi ile Terim'i aynı kantara vuralım. Ama bugünden bunu yaparsak hem futbola, hem Hagi'ye, hem de Terim'e büyük haksızlık etmiş oluruz. İyisi mi sevgili Ümit, sen sen ol, duygularınla gerçekleri asla birbirine karıştırma! İyisi mi sen söyleyeceğin bir şey varsa sahada futbolunla söyle. --------------------- Yıldırım'a inat Serhat Çok merak ediyorum... Daum, F.Bahçe Teknik Direktörü olmasaydı, bu Serhat'la, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım yeniden masaya oturup, üç yıl daha sözleşmesini uzatmak ister miydi diye... Sahiden merak ediyorum, böyle üstün bir yetenek, böyle kendisine sahip çıkan Daum gibi hocaya rağmen nasıl olur da bu kadar silik kalır? Sakatlık mı?.. Hayatta inanmam... Biz onun sakat olmadığı günleri de biliyoruz. Serhat için asıl sakatlık başka yerde aranmalı... --------------------- Rekortmen sokak çocuğu GSGM İstanbul İl Müdürlüğü'nün Sokak Çocukları için Z.Burnu'nda başlattıkları projeden geçen hafta "O çocuklar bizim" diye söz etmiştik. Sağ olsunlar... Z.Burnu Belediyesi ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü başta olmak üzere bir çok kesimden teşekkür mektupları aldık. Son olarak da GSGM İstanbul İl Müdürü sevgili Tamer Taşpınar aradılar. Teşekkür, selam kelam faslından sonra, "Efendim" dedi Taşpınar, "Z.Burnu bu projenin sadece 20'de biri... Dört ilçeyi daha aynı şekilde taradık. Tam 3 bin 500 genci yüzme testine tabii tuttuk. Bunlardan 350'si çok üstün yetenekli. İddia ediyorum bu çocuklardan bir kaçı çok yakın zamanda adını rekortmenler arasına yazdıracak. Ayrıca bir şey daha söyleyelim. Bu projeye inanılmaz bir talep ve ilgi var, İstanbul'daki bütün ilçelerde aynı çalışmayı yapacağız" dedi. Teşekkürler müdürüm... Demek yazdıklarımız devede kulak bile değil. ---------------------------- Pele... Zeyneddin Zeydan ve ... O da kim demeyin, Real Madrid'in Fransız oyuncusu Zinedine Zidane tabii ki Zeyneddin Zeydan. Biri diğerinin sahada yaşayan ismi... Neyse anlatacağımız şey bu değil... Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük golcüsü Pele'ye göre bir kalite analizi... Fransız oyuncu için ''Zidane tarihin beş büyük futbolcusundan biri'' diyor Pele. Neden sorusuna ise, "Son 10 yılda onun gibisi gelmedi" diye cevap veriyor. "Bu övgüler adettendir" diyenler, Pele'nin Real Madrid'in diğer yıldızlarıyla ilgili yorumlarına baksın, lütfen... ''Ronaldo: Kilolu ama onu takımımda görmek isterim. Figo: Kaliteli işçi. Beckham: Kanat ustası. Bence orta saha oyuncusu değil. Raul: Komple oyuncu. Hızlı, topa iyi vuruyor. Çok iyi.'' Özetlersek... Kuru övgü yok, ya ne var? Kelimenin tam anlamıyla "Yiğidin hakkı yiğide" verilen bir derinlik. Bir de bize bakalım... Bir futbolcuyu ya vurup öldürüyoruz ya da tuğ dikip başını döndürüyoruz. Yok mu Allah aşkına bu ikisinin ortası? --------------------------- Son tren bu Sergen Üzülüyorum... Sergen gibi bir büyük yetenek için üzülüyorum... Futbolu ve kişiliği olgunlaşsa da zamanın aleyhine işlediğini hâlâ fark edemediği için üzülüyorum... Kasları zayıflayıp, adaleleri eridiği için üzülüyorum... Üzülüyorum, çünkü kalkan bu son tren olduğu halde Sergen bu devre arası kampını da salonda geçirdiği için üzülüyorum. Yazık!.. Bu büyük yıldız, futbolu bir final kazanamadan bırakacak da onun için üzülüyorum... Eeeee... Ben niye üzülüyorum ki, biraz da Sergen üzülsün... -------------------------- MIHLAMA Şaşılacak kadar çok akıllı olduğunu zannedenler, en az haftada bir kez akılını başına toplaması gerektiğini anlarlar.