Hatır şikesi başka nasıl olur? Samsunsporlu Evren, İnönü'de kırmızı kartların havada uçuştuğu gece taşları yerinden oynatacak bir açıklama yapmıştı. "Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, 'Zaten 8 kişi kaldık, daha fazla üzerimize gelmeyin', diye ricada bulundu. Erdoğan hoca da 'Beşiktaş'ın üstüne gitmeyin' diye bize talimat verdi. Gitsek skor daha farklı olurdu!" Bizim medya bu sözlerin üstünde durmadı. Futbol Federasyonu; Hukuk Kurulu, PFDK ve Şike Tahkik Kurulu olayı duymamış gibi davrandı... Bu itiraf, İngiltere, Almanya veya Fransa'da olsaydı, orada bu durum "hatır şikesi" diye yorumlanır ve iki takım da küme düşmekten beter olurdu. İstifa da kurtarmaz Yağcı Mimar Bayram Yağcı hâlâ saygı duyduğum bir futbol adamı. Çünkü futbolda beyin fırtınası estiren biri o... Türkiye Futbol Federasyonu'ndaki bir çok güzelliğin perde gerisindeki gizli kahraman. Ama; ne yazık ki o da popülaritenin tuzağına düştü. Beşiktaş - Samsunspor maçından sonra kendisine uzatılan mikrofana; Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği ve AR - GE Başkanlığı gibi önemli vasıflarını bir an için unutarak; öyle garip iddialarda bulundu ki... Bu saatten sonra Yağcı'yı Futbol Federasyonu'ndaki görevinden istifası da kurtarmaz. Çünkü şimdi herkes ondan iddialarını ispatlamasını bekliyor. Bizim niye Ferguson'umuz yok? 1986'dan 2006'ya... Tam 20 yıl! Manchester United ile menajeri Sir Alex Ferguson dolu dolu geçen 18 yılın ardından nikah tazeledi. Takıma 8 şampiyonluk kazandıran 62 yaşındaki başarılı teknik adamın 2005'e kadar olan sözleşmesi 2006 yılına dek uzatıldı.. İstikrar ve başarı sembolü olan 20 yıllık nikah 20 günlük aşk tazeliğinde gelişince insan imrenerek soruyor: Bizim niye bir Ferguson'umuz yok? Lucescu yakışmıyor! "Türkiye'yi terk edeceğim!" Yine Lucescu ve yine talihsiz bir beyan! Tıpkı, tekrar edilen F.Bahçe - Ç.Rizespor maçının sonrasındaki "Ben olsam bu maçı oynamazdım!" çıkışındaki gibi. Pekii, niçin bu sitem? Lucescu komplo varsayımlarına düştüğü için. Bir an için varsayalım, Lucescu şüphelerinde haklı olsun. O zaman, adama sormazlar mı, "Bu ligde iki yıldır şampiyonlukları kazanan sensin, o zaman komplo yoktu da bugün mü var?" diye. Toparlan artık Lucescu! Çünkü bu ağızlar, bir futbol profesörüne hiç mi hiç yakışmıyor! Ayrıca bu hâl hem sana hem de Beşiktaş'a çok zarar veriyor. Ancak Rumen teknik adam sonunda hatasını anladı ve özür diledi. Bu da onun futbol adamlığının göstergesidir. Kriz ve duyarlılık Star'daki dostlar, "Çığlıklarımızı duyun!" diyor. Bu krizin daha darbelisini, hem de aylarca yaşadığımız halde, bir gün olsun "Eyvah! Yandık, bittik, tükendik!" diye feryat etmemiş bir medya çalışanı olarak, Star'daki dostları duymamak mümkün mü? Onları duyuyoruz... Onları anlıyoruz. Ama? Adabank ve İmar Bankası faturalarını niçin millet öder, onu anlayabilmiş değiliz? N'olacak bu G.Saray'ın hali? Otoriteye ne oldu? G.Saray'da futbolcu diline sahip olamıyor. Mondragon'suz takım, 10 kişiyle ayakta duramıyor. Operasyon, değişim derken... Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste misali... Okan ve Zafer'in katkısıyla, beğenilmeyen Duro hesap görüyor. Şampiyonlar Ligi, Süper Lig ve Türkiye Kupası gitti, UEFA da umutsuz vaka... 'Avrupa Fatihi' mum gibi eriyor. Bu manzara karşısında umut arayan herkes birbirine şu soruyu soruyor: "N'olacak bu G.Saray'ın hali?" Bilenler, bilmeyenlere anlatsın lütfen! MIHLAMA Hakemin dediği dedik, çaldığı düdük olunca futbol da güzelleşip kabuk değiştiriyor.