Haydi Roma'ya tatile

İyi ki varsın İskoç hakem. 

Hani o penaltı olmasa çile Kanaryam çile!

F.Bahçe'ye ne lazım, şüphesiz 'tur'.

Ah, şu direkler!

F.Bahçe'nin önünde aşılmaz hezen oldu dün gece. Direndi de direndi! Bizi gereksiz yere strese soktu.

Ne olurdu yani Gökhan'ın ayak uzatıp Cana'dan çaldığı o şık top Sow'un nefis volesinde kalecisinin dokunuşu ile direkten dönmese de ağlarla buluşsaydı. 

Olmadı.

Hadi o olmadı, anladık ya ikinci yarının başındaki Meireles'inkine ne demeli?

Direk, yine direk!

Yazık!

Kısmetsizlik işte.

O iki pozisyon gol olsa F.Bahçe çoktan işi bitirecekti.

Olmayınca olmuyor. 

Rakip 10 kişi de kalsa, uzaktan şutlarla rakip kaleyi dövsen de olmuyor.

Çünkü kurgu eksikti.

Çünkü F.Bahçe'deki oyunun aktörleri bir-ikisi dışında Laziolu oyuncular kadar disiplinli ve çalışkan değillerdi.

Ancak Gökhan Gönül başka. O müthişti dün gece.  Tek başına takım gibi...  Maçı adeta üç boyutlu oynadı. Sağda savunmadaki başarısı yanında Mehmet Topal ve Kuyt ile kurduğu üçgenlerle oyunu öne taşıyıp taçlandırdı. Yetinmedi,  F.Bahçe adına oyunun kilitlendiği anda sorumluluk alıp içeri kat ederek Emre gibi takımı ateşleyen atakların hazırlayıcısı oldu. Helal olsun. Bir de Webo ile Kuyt elbette! 

Şimdi haydi Roma'ya tatile.

11 Nisan'da Olimpico Roma Stadı'ndaki rövanşta yarı final bizi bekliyor.