İdare-i maslahatçılara duyurulur

A -
A +

O, konuşan kişi Mustafa Çulcu muydu? Yoksa, montaj mıydı dinlediklerimiz? Hâlâ şoktayım ve "Bir yanlışlık olmalı" diye düşünüyorum. Kesinlikle bir yanlışlık olmalı! Umutla bekliyorum, hiç değilse bugün Sayın Çulcu çıkıp bir açıklama yapsın. Desin ki; ''Cem Papila'ya karşı Telegol'de izlediğiniz o sağlıksız konuşma kesinlikle sizin güven hisleriyle bağlandığınız MHK Başkanı Mustafa Çulcu'ya ait değildir." Samimiyetle diliyorum ki, Çulcu'nun böyle bir şansı var olsun. Yok mu, diyorsunuz... Yazık! Ama kime yazık, Çulcu'ya mı, ülke futboluna mı? Çelik ve Çulcu gibi pırıl pırıl şahsiyetler birkaç ayda bu denli kontrolden çıkan bir ruh haline sürüklenebiliyorlarsa, Türk futboluna düşen çok ciddi ve önemli bir görev olmalı. O görev de şudur: Değerleri kurt gibi kemiren, bu ülkedeki futbol hakemliğini güven kaybına uğratan, baskı mekanizmaları artık sorgulanmalıdır. Bunun dışında "çözüm" olarak aranan ve Çulcu'ya gösterilen 'istifa' yolu Türk futbolunun değil ama Mustafa Hocanın kurtuluşu olur. Futbolumuzu yönetenler, bunu böyle bilmeli ve hiç vakit geçirmeden başını iki eli arasına alıp tercihini yapmalı. Ya kalıcı bir çözümü esas alıp, sistemi yeniden yapılandırır ya da basit, palyatif ve popülist yolu seçip, ''Bırak artık Mustafa Çulcu'' dayatmasıyla vaziyeti idareye devam ederler. >>> Gerets kazandı Kim ne derse desin G.Saray'daki rulet oyununu Erik Gerets kazandı. Sarı-kırmızılı yönetim artık hocası üstüne oynadığı "Gitti, gidiyor" falcılığından vazgeçmeli. Özellikle de Adnan Polat, Özhan Canaydın'ın Gerets'e verdiği bu yürekten destekten sonra geçmişe dönüp, kendi konumunu yeniden gözden geçirmeli!.. >>> Bir de kornerleri atabilse Sabri.. "Sabrın sonu selamet der" gibi... G.Saray'ın genç futbolcusu durdu durdu, Bursaspor maçında 90 artı 3'te öyle bir gol attı ki, tam jeneriklik! Hele o vuruş ustalığı lokum gibiydi, bayıldım... Hele skor G.Saray lehine 2-1 ve Bursaspor beraberlik için bastırırken, tribündeki G.Saraylılar, "Eyvah şimdi bir gol yer de galibiyetten olursak" diye paniklediği bir anda inanılmaz diriliği ile rakiplerini jet gibi geçen Sabri'nin bitirici sprintine hayran oldum. Amma? Kullandığı kornerlere de bir anlam veremedim. O beş vuruştan birinde topu kendi takım arkadaşınla buluşturmak bu kadar zor mu be Sabri? Bir şey daha... Neden o bitirici, tempolu futbolunu maçın başından itibaren sergilemezsin ki? >>> Zico işini bilir F.Bahçelilerle konuşuyorum. "Pres... Pres... Pres..." Zico'yu yerden yere vuruyorlar, Süper Lig'de elde edilen liderliğe ve atılan 7 puan farka rağmen, beğenmiyorlar. Üzülüyorum, beğenmemeyi meziyet gibi gösterdikleri için... Öfkeleniyorum, başarının hakkını vermedikleri için... Oysa, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzonspor, Süper Lig'de F.Bahçe'nin gerisine düşmüş. Ayrıca G.Saray, Avrupa defterini çoktan dürmüşken, UEFA'da yarışa devam ediyor F.Bahçe. Fakat hakkını veren kim? Nitekim Palermo önündeki futboluyla herkesi büyüleyen takım inanıyorum ki, yarın da E.Franfurt'u yenebilecek güçtedir. Halbu ki, F.Bahçe'ye 1 puan yetiyor olmasına rağmen "yenecek" ifadesini kullanıyorum. Bilerek ve inanarak... Neden ısrarım biliyor musunuz? F.Bahçe daha fazlasını isterse, beraberlik yerine galibiyeti hedefler ve grubu ikinci bitirirse bir sonraki turda Şampiyonlar Ligi'nden gelecek takımla eşleşmek yerine UEFA'da yarışanlar arasından bir rakiple oynama şansı elde edecek. Ki, bu daha da ileriye gitmek demektir. Volkan'ın, Önder'in, Tuncay'ın, Deniz'in, Uğur'un, M.Yozgatlı'nın hatta Alex'in Avrupa futbolunda daha vizyonel bir konum elde etmesi demektir. Bu da Zico sayesinde takım oyunu oynamayı artık başarmış olan 150 milyon euroluk F.Bahçe'nin farklı bir kulvara kulaç atması demektir. Ama unutulmamalı ki, bu yolda ilerlemenin ilk şartı, savunmasında ciddi sorunlar yaşayan ve kendi sahasında W.Bremen'den 6 gol yiyen E.Frankfurt'tan puan almaktan geçmektedir. Bir spor yazarı olarak bu konuda da ümidim, futbolu bilen Zico'nun tercih ve stratejisine olan inancımdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.