Daum'un dehası, Türkiye Kupası finalinde Karaman'ın oyununu bozmaya yetmedi. Dağ gibi Beşiktaş, Bursa Atatürk Stadı'nda hocasının taktik yanlışları ve yetersiz oyuncuları yüzünden Kocaelispor önünde, tuzla buz oldu. Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belliydi. Kongre çalkantıları, Süper Lig'deki Antalya beraberliği Kartal'ın havasını bozmuş, dikkatini dağıtmış ve inancını kırmıştı. Siyah-beyazlılar, başkanları Serdar Bilgili'ye "Kupayı getireceğiz" sözünü vermesine rağmen final karşılaşmasına ayakları titreye titreye çıkmışlardı. Bu halde kazanmak hayâldi Kartal için... İki takım da sahaya 3-5-2 düzeninde çıktı. İki taraf da 'rakip analizini' doğru yapmıştı. Ancak Kocaelispor'un hırsı, inancı ve kupa için azmi vardı fazladan. Hikmet Karaman, Beşiktaş'ın gol noktalarındaki iki tehlikeli adamı, İlhan Mansız ve Ahmet Dursun'u nasıl durduracağını çok iyi biliyordu. İşe bu ikiliye giden gol yollarını tıkamakla başladı Karaman... "Tümer'i durdur, Beşiktaş'ı durdur" düşüncesinden hareketle siyah-beyazlı starın başına Cem'i asker etti. Tümer'in bırakın oyun kurmayı, sağa-sola dönecek hali yoktu. Bu durumda Daum'a düşen şey, Baya veya Tayfur'dan ikinci bir oyun kurucu üretmekti. Alman hocanın bu düşüncesi, Hikmet Karaman'ın savunmanın en gerisindeki en teknik adamı, libero Nuri'yi ileri çıkartıp, pozisyon hazırlatması ile birlikte iflâs etti. Nuri'nin Aleksandrov'a aktardığı pas ne kadar güzelse, Bulgar futbolcunun Cihan'a verdiği pas da o kadar güzeldi. Ancak daha güzeli, Cihan'ın golüydü. İşte o gol Beşiktaş'ın zaten kırılmış olan ümidini tümden sıfırladı. İbrahim'in oyundan atılması ile birlikte sayıca da eksik kalan Kartal, dan-dun oynamaya başladı. Risk aldı, bütün hattı ile hücuma çıktı, fakat savunmayı unuttu. Sonrasında Kartal'ı partal yapan Cihan, Lazarov, Aleksandrov ve Serdar'ın gol sağanağı peşpeşe geldi. Beşiktaş daha da beterini yaşayabilirdi. Ancak, Kocaelispor bu kadarıyla yetindi. Kocaelispor, anasının ak sütü gibi helâlinden kazandığı dün geceki kupanın finaline benzer maçları bu sezon aslında Süper Lig'de de oynamalıydı. Ama ne yazık ki; bu takım kendinde mevcut olan potansiyelin farkına Süper Lig'de varamadı. Varsa da deplasman fobisini üzerinden atamadı.
