Şurası bir gerçek; F.Bahçe'nin aklı Metris'te... Kolay değil travma üstüne travma yaşıyorlar! Metris boşalmış; Başkan Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu, Cemil Turan ve Tamer Yelkovan'dan hiç yok, tahliye furyasında. Her halde acıyı daha derinden hissetmek böyle bir şey olsa gerek... İşte, G.Saray hezimetinin ardından gelen bu haberin travmatik etkisi altında başladı Bursaspor maçına F.Bahçe. Bursaspor 4-5-1 düzeninde çıktı maça. İnsua ile Ramazan ön liberoda... Sestak, N'Diaye ve Ozan üçlüsü önde...Orta sahayı beşleyerek, F.Bahçe'yi önce kilitlemeyi sonra da Bangura ile devirmeyi hedefliyorlardı. Olmadı. Sonra F.Bahçe sahne aldı. Kanatlardan özellikle Özer ve Stoch'la hızlı atağa çıkıp, ikinci bölgeden Emre ve Özer'e şut yolu açmak suretiyle golü hedeflediler. Emre'nin bir şutu gol olmak üzereydi ki, Semih'e çarpıp döndü. Ardından Özer'in bir topu üst direkten döndü. Bunlar, büyük şansızlıktı! Aykut Hoca kilitlenen oyunda skoru nasıl lehine çevirecekti? Ya Emre gibi tecrübenin maharetiyle... Ya da Selçuk-Stoch ve Alex üçgenindeki pas trafiğinde tempo artırarak rakibin dengesini bozup, Semih'e pozisyon hazırlayarak. Ancak kaybedilen her top, F.Bahçe kalesinde tehlike oldu. Sestak'ın pozisyonda, Ozan'ın sol çaprazdan şık şutunu Gökhan son anda çizgiden çevirdi de F.Bahçe'yi rahatlattı. Yoksa... Yeri gelmişken belirtelim Gökhan'da büyük düzelme var. Bunda, Özer'in mükemmel oyununun mu yoksa Serdar Kesimal'ın gelişinin mi etkisi çok daha büyük, onu bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var, Semih yürüyerek de oynasa F.Bahçe'ye her zaman lazım. Üç doğru Aykut Kocaman'ın üç doğrusundan biri Bienvenu'yü kulübede oturtup, oyuna Semih ile başlaması ise diğer ikisi Stoch ve Serdar Kesimal'dır. Bu üç değişiklik F.Bahçe'ye 3 puan kazandırdı. Bir de Emre'nin siniri geçse...