İyi ki varsın Emre Belözoğlu!

Ucuz kurtulmuş Emre!" Habere bak, habere! Neymiş, başkasının akreditasyonunu takmış. Yeter artık!.. Bir Emre Belözoğlu tutturmuşsunuz, her fırsatta vuruyorsunuz. Hiç mi iyi şeyler yapmadı bu insan? G.Saray'ı 4 yıl üst üste şampiyon yapan kadronun en faydalı ismi değil miydi o? UEFA Kupası'nın kaldıran oyuncu değil miydi o? Milli Takım'a unutulmaz katkılar sağlamadı mı? Türk futbolunun yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biri olarak, İtalya ve İngiltere liglerinde top koşturmadı mı? Pele'nin "Yaşayan en büyük oyuncular" listesine girmedi mi? Böyle bir değere her fırsatta yükleniş niye? Neymiş; hırçınmış Emre.. sert oynuyormuş.. Her şeye itiraz ediyormuş.. Sportmenliğe yakışmayan davranışlarda bulunuyormuş! Kabul! Bu çılgınlıkların hepsi var Emre'de! Sorsanız da, inkâr etmez. Çünkü o mert biri! Ama eminim ki, futbol hayatında onun da pişmanlık duyduğu günler olmuştur! Söyleyin; 16 yaşındayken "Konuşurken yüzü kızarıyor" dediğimiz olağanüstü yetenek değil miydi, bu vatan evladı? O gün, "Ne yapsa yakışıyor" diyerek büyütmedik mi, bu çocuğu hep birlikte? Kabahat varsa hepimizin değil mi? Fakat hayır! Biz değer düşmanıyız! Söyleyin, yıllarca Hakan Şükür'e, Fatih Terim'e, Mustafa Denizli'ye aynı insafsızlıkla yüklendik de ne kazandık? O insanları yıprattık, küstürdük, bıktırdık, kaçırdık... Emre'nin yerine birini koymamız zor hatta imkansız! O halde, eldeki son değeri de kin ve nefret değirmeninde öğütüp, posasını çıkarma sevdasından vazgeçelim, artık! Hangisi önemli! Spor Toto Süper Lig'de bu hafta derbi ateşi var, malum. Peki ama bu sezonki yarışta şu an için hangi derbi daha önemli; G.Saray-Beşiktaş mı yoksa Büyükşehir Belediye-F.Bahçe mi? Lugano'ya o para çok! F.Bahçe'de savunmanın merkezinde ciddi bir sorun mevcut; Lugano problem, Yobo ise kiralık. Bu ikisinin yerine oynayanlar ise şu anki performans ve tecrübeleriyle F.Bahçe'yi Avrupa'da taşıyacak kapasiteden uzaklar. Genel kanaat bu. Ama istedim ki bu konuyu, uzmanına soralım. O yüzden sarı-lacivertli formayı aralıksız 17 yıl sırtından çıkarmamış ve mevkisinde tam 104 futbolcu eskitmiş olan büyük savunmacı Müjdat Yetkiner'e Lugano'yu sordum. "Güven vermiyor" dedi Hoca ve nedenini anlattı, "Ben de agresiftim ama takımımı hiç yarı yolda bırakmadım. Bu adam, sahanın içinde de, dışında da potansiyel tehlike. Aykut Hoca'nın yerinde olsam hemen gönderirim, bana göre aldığı parayı hak etmiyor. F.Bahçe yılda 2.5 milyon Euro verdikten sonra Lugano'dan çok daha iyisini bulur." Müjdat Yetkiner'e, F.Bahçe'de kiralık olarak oynayan Yobo'yu da sordum. "İyi bir profesyonel. F.Bahçe'ye uzun vadede çok faydalı olabilecek biri, bonservisi hemen alınmalı. Duyuyoruz ki, ailesini de İstanbul'a getirmiş, bu bir futbolcunun kafa rahatlığı için çok önemli. Antrenman ve maç dışındaki zamanını da ailesi ile geçiriyormuş. Lugano ile birlikte oynadığı maçlarda F.Bahçe çok az gol yedi. Ama Lugano'nun devamlılığı yok, sıkıntı burada" diye konuştu. HOCAM Kafkas sessiz geliyor! G.Antep'teydim geçen hafta. G.Antepspor'u konuştuk, dostlarla. Başkan İbrahim Kızıl 18 kilo vermiş, 12 kilo daha vermesi gerekiyormuş. Başkan yoğun bakımdayken kardeşleri Mustafa ve Mehmet Kızıl, ağabeylerinin tesis ettiği sistemi kusursuz işletmişler. Kurumsallaşma da bu olsa gerek. Yönetimin tüm üyeleri Tolu nay Kafkas'ı baş tacı ediyor. Kafkas'ın ağızından çıkan yerine getiriliyor. Devre arasında çok önemli iki isim transfer edilecek ve takım gençleştirilecek. Zurita, Mehmet Yılmaz ve Julio Sezar ile yollar ayrılıyor. "Bu sezon hedefimiz Türkiye Kupası ve ligde ilk 5" diyor yöneticiler. Gaziantepspor Dergisi'ni hazırlayan Ruhi Aykaç da, "Tolunay Hoca takıma büyük hava getirdi. Önceleri disiplin zaafiyeti vardı, şimdi takımda komando ciddiyeti hakim. Eğer bir iki önemli sakatlık olmasaydı, şimdi çok daha yukarılarda olurdu G.Antepspor, Ama Tolunay Hoca sessiz yükselişi seviyor" dedi.