Karınca sarayı

A -
A +

Bu nasıl bir dünya? Sizden istediğini alıyor ama size aynı cömertlikte davranmıyor. SözdeÇ ''sevgi, dostluk ve kardeşlik'' vadediyor, gerçekte ise zehir gibi hayatı size zindan ediyor! Maalesef!.. İnanması zor ama yaşananlar, bu kadar acı ve gerçek! İşte size birkaç örnek... Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, ülke futbolunun en tepesindeki kişi. Fakat, Kadıköy'de gönül rahatlığı içinde bir F.Bahçe maçı seyredemiyor. Ama o maçta edilen küfür ve hakaretleri duyup, işitiyor. Sizce nasıl bir duygu bu? Değiştirelim... F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım... İlk gençlik yıllarından beri kar kış, yağmur çamur, gece gündüz demeden peşinden koştuğu takıma başkan olmuş. Ama o kulübün başkanı olarak, huzur içinde İnönü'de F.Bahçe'nin Beşiktaş ile oynadığı ligdeki en hayati derbiyi seyredemiyor. Sizce nasıl bir duygu bu? Bitmedi... Diğer örneğe geçelim... G.Saray Başkanı Özhan Canaydın. Düşünün ki, 5 yaşından beri G.Saray'ın içinde... Sporcu, yönetici ve başkan olarak... Ama kendi seyircisi tarafından ''istenmeyen başkan" ilân edilmiş. ''İstediğim kadar G.Saray'da başkan olarak kalırım'' sözünüze inat olarak asılan ''İstediğin kadar değil, istenildiğin kadar kalırsın'' pankartı ile, o görkemli sarayı zehir etmişler. Bunanla da yetinmeyip, daha dün o tribünün yolunu bilmeyenler o tribünlerde kulübe üyelik derdine düşüp, sizin yarım asrı aşan G.Saraylılığınızı sorgulular olmuşlar. Siz ise, bu koca ayıba ''DUR!'' demek varken, ''Kimsiniz siz, kulübün sahibi mi?'' diye sormak varken, yakanıza küsüp, sülüklerin birer horlak olduğu hissine kapılarak, canınız kadar sevdiğiniz ve hâlâ başkanı olduğunuz takımın kendi sahasındaki maçlarına bile gidemez olmuşsunuz. Söyleyin Allah aşkına, futbolda bundan daha vahim ne olabilir? Söyleyin; zamanını, tecrübelerini, sağlığını, ailesinden dahi esirgediği sevgi ve servetini o ülke futbolu veya kulübü için feda eden bu insanların kendi takımının maçlarına gidememekten daha fena ne olabilir? Bu dünyada böyle trajı komik bir başka ülke ve bir başka örnek var mıdır? Söyleyin; yoksa taraftarlık, yönetimlerin üstünde demir balyoz mu inmek midir? >> Burak futbolcunun kralı Beşiktaşlılar onu "futbolcu değil" diye eleştiriyor. Ama benim kanaatim o ki, Burak aslında futbolcunun kralı... Sürat ve çalım onda... Bir tay gibi hırçınlık onda... Zeka, çabuk düşünce gücü onda... Ancak henüz hem tecrübesiz hem de güçsüz, bu yüzden düşündüklerini uygulayamıyor. Mesela, sağ kulvardan içeri topla bir matkap gibi delici hamleler yapmak istiyor. Ancak başaramıyor, son hareketlerinde top ya hedefine ulaşmıyor ya da rakipte kalıyor. Eğer Burak düşündüklerini uygulayabilmiş olsa, inanın Avrupa'nın en çok konuşulan ismi olur. >> O pankarta kim müsaade etti? Özhan Canaydın'ı darıltan, küstüren bir pankart: ''İstediğin kadar değil, İSTENİLDİĞİN kadar kalırsın.'' Asan belli; UltraAslanlar. Fakat astıranlar, bir tilki gibi kaçak ve kurnaz... Antalyaspor maçında Adnan Sezgin'e sordum, ''Başkanı darıltan pankarta kim müsaade etti?'' diye. ''Bilmiyorum'' dedi Sezgin. Adnan Polat'a soracaktım ama öğrendim ki, onun da haberi yokmuş. Ey ahali, şu pankart asma işini bilen varsa açıklasın... Ali Sami Yen'de her isteyen istediği her pankartı açabilir mi veya açmak isterse kimlerden izin alır? >> PENALTI Bakın şu K.Erciyes'e... Kupada Trabzonspor'u penaltılarla eleyip, finalist oldu. Ama ligde Rizespor'a karşı kazandığı 2 penaltıyı da harcayıp, PENALTILIK oldu. >> Sözün Bittiği Yer Vizyondaki en yeni film, ''Sözün Bittiği Yer.'' Duygu yüklü ve dramatik. Konu da çekimler de enfes. Genç senarist Ömer Birpınar'ın etkili hikayeciliği, yönetmen İsmail Güneş'in ustalığı yan yana gelmiş bu filmde. Daha çarpıcısı, gerçek bir hikaye üstüne kurgulanmış film. Lösemi hastası, Beşiktaş tutkunu, son arzusu Sergen Yalçın'ı bir an görebilmek olan bir çocuk ve çaresizlikleri ateşten zehir gibi tadan bir ailenin biricik yavrularının o son arzusunu yerine getirebilme çırpınışları... Özetle, izlenmeye değer bir film "Sözün Bittiği Yer."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.