Kartal derbide zorlanır

Sosa'nın o dönerek giden gol vuruşuna şapka çıkardım. "Sağ üst dış vuruş nasıl yapılır"ın özetidir. Helal olsun. Ancak; içim acıdı Torku Konya-Beşiktaş maçının ilk 20 dakikası sonunda Aykut Kocaman'a.

Bir teknik adam olarak asla onun yerinde olmak istemezdim.

Neden mi?

Berabere bitirebileceği bir maçı hakem tarafından -Djalma'nın nizami omuz şarjında- kesilen atak sonrası kaybettiği için... Halis Özkahya belki bugün oturup, değerlendirir, kendini.

Fakat Torku Konya için inanın orada bitti maç.

Bir teknik adam için en zor şey, böyle durumda takımı toparlayabilmektir. Nitekim Kocaman da toparlayamadı. Neyse!

Hakem hatası, sadece o kadar mı? Hayır, o kadar çok ki, hangisini sayayım size.

Yazık! S.O.S. veriyor hakemler!

MHK'nın dikkatine sunulur.

***

Öyle böyle Beşiktaş bir seri yakaladı, gidiyor. Bu kolay mı, zor. Hele sürekli lider kalabilmek ve o baskıyı taşıyabilmek çok daha zor.

Ama?

Beşiktaş; zorlukların üstesinden geliyor, hem de onca zaafına rağmen geliyor.  İşte, burası önemli hem de çok önemli.

Bir düşünün, üç günde bir maç oynayıp, üç kulvarda hedefe koşuyorsun.

Bunu başarabilmek her babayiğidin harcı mı, değil.

İşte bu performans; Beşiktaş'ın hem idari hem de teknik yönetim başarısıdır. Kutlarım!

Ancak derbi öncesi uyaralım; bu tempo, bu kadro ve bu oyun ile Beşiktaş'ın yükselişi devam etmez.

Bilic'in elindeki Gökhan Töre, Sosa, Olcay ve Demba Ba gibi etkili yıldızlara rağmen etmez.

Neden?

İlk 20 dakikaya dikkat edin, Gökhan Töre'nin golüne kadar Beşiktaş'ın tek bir atağı var mı, yok.

Niye? Yorgunlar.