Aslında çerezine maçtı dün geceki mücadele Beşiktaş için. "İnönü'deki 4-0'dan sonra, Fortis Türkiye Kupası'nda tur verilmez" diye düşünen Tigana, "Geleceği kazanmak" adına Manisa'da on biri sahaya sürerken, farklı bir oyuncu tercihine yönelmişti. İlk göze çarpan İbrahim Kaş adında genç bir isme yer verdi, savunmada. Cesaretle atılan bir adımdı bu. Nitekim, çok iyi işler yaptı genç savunmacı. Onun katkılarıyla Beşiktaş ilk yarım saatte geride iyi kademe yaptı, Reinaldo'yu başarıyla marke etti. Hem de ev sahibi Vestel Manisaspor, Zelenka, Reinaldo, Hakan Balta ve Holosko ile hızlı hücumlar geliştirip, gol için yüklenmesine rağmen. Fakat, Vestel Manisaspor'un bu baskılı oyunu, hafta sonundaki G.Saray'la oynayacağı derbi maçını düşünen Beşiktaş kenar yönetimini fazla etkilememiş olmalı ki, hiçbir tedbir almadı. Oysa Serdar'ın pasif oyunu Vestel'e açık bir hücum üstünlüğü sağlıyordu. Kalesinde ilk golü görmesine rağmen müdahale etmedi Tigana oyuna... ..Ki, Zelenka'nın akıl dolu pasında Holosko'yu ceza sahasına sokup, düzgün bir vuruşla golle tanıştırması takdire şayandı. Nitekim, Tigana seyretti bu güzelliği. Oysa, Nobre kulübede otururken, hücumda Gökhan Güleç'in varlığı ile yokluğu belli değildi. İkinci yarıda Sezer'in füzesi de gol olup, avantaj 2 gole düşünce Fransız teknik adamı bu defa ateş bastı. İki değişiklik birden yaptı, Serdar çıktı, Fahri girdi, Gökhan Güleç çıktı, Nobre girdi. Değişikliklerle birlikte Beşiktaş toparlanır gibi oldu. Bobo ile golü de buluyordu ama son anda araya girip, elle oynayarak gole izin vermeyen Uğur İnceman, Vestel Manisaspor'u 10 kişi bıraktı. Böylelikle, maçın kalan bölümüne 1 fazla oyuncuyla devam eden Beşiktaş, buna rağmen kendini yormayan bir havada maçı mağlup bitirdi. Ama Fortis Türkiye Kupası'nda yarı finale yükselmenin morali içinde derbiye yöneldi. Sonuçta Beşiktaş maçı kaybetti ama turu, alıp, derbi için moral depoladı. Bu arada İbrahim Kaş'ı da kazandı. Ne diyelim, Beşiktaş için kısa günün kârı da Kaş olsa gerek.