Kaytarmayanlar

Ama?

Diğerleri kusura bakmasın!

Onlar, yürek, ruh bir tarafa fizik kapasite ve oyun kalitesi olarak bu ikiliye hiç yaklaşamadılar yazık.

Belki, "Egemen ve Gökhan savunmayı toparladı" diye düşünebilirsiniz ama yeter mi bu?

F.Bahçe için "hayat öpücüğü" değerindeki; Kuyt'ın kafa golü ve kaleci Mert'in müthiş penaltı kurtarışındaki o  içtenlik ve "cankurtaran" gibi maça asılışları olmasa dün Eskişehirspor, F.Bahçe'yi Kadıköy'de yener giderdi.

Çünkü. Ertuğrul Sağlam'ın oyuncuları maçın tamamında F.Bahçe'den daha iyiydiler. Geriye yaslandılar, kontrollüydüler ve geniş alan bulduklarında  Kamara, Bienvenu, Özgür Çek ve  N'Diaye ile yakaladıkları  birçok pozisyonu değerlendiremediler.

F.Bahçe'nin şansı buydu.

Ama bir gerçek var ki istim ütünde çıkmıştı F.Bahçe maça.

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Malum, 3 resmi maçını üst üste kaybeden F.Bahçe'de "ağzını bıçak açmaz" hale gelen Ersun Yanal, "kazanmaktan başka çaresinin kalmadığı" Eskişehirspor maçına  marjinal değişikliklerle çıkmıştı.

Neydi o değişiklikler?

Hem 4-3-3 olan sistem 4-2-3-1'e dönüşmüş hem de Sow, Mehmet Topal, Kadlec ve Emre de dahil oyuncu bazında esaslı bir değişime uğramıştı F.Bahçe.

Eğer Ersun Hocayı biraz tanıyorsam ki tanıyorum bu on bir asla Yanal'ın seçimi olamaz.

O halde takımı kim yaptı?

Belli ki yükseklerden müdahale ile şekillenmişti bu on bir. Fena mı olmuş, hayır. Kusura  bakmasın ama Emenike tam bir somun pehlivanı gibi, yalancı koşular yapıyor, önde basmadığı gibi, topla buluştuğunda ayakta duramıyor.

Bu konumda nasıl gol atar?