Kocaman'ın fendi

Eser; mimarını öne çıkarırmış! O ne hırs, nasıl bir tempo, ne yürekten bir mücadele!.. İnanın son yıllarda böyle keyifli bir derbi seyretmedim. İki takım da futbola doyurdular bizi, helâl olsun. Ancak "Portekiz Çetesi"nin ihaneti, Carvalhal'ın taktik ve tercih yanlışları geceyi Beşiktaş'a zehir etti. F.Bahçe de en çok zorlanacağı geceyi festivale çevirdi. *** İlk kornerde Gökhan'ın arkaya aşırdığı topta Yobo'nun golü Aykut Kocaman'ın keyfine keyif kattı. Gün, bu sezon derbi kazanamamış olan Kocaman'ın günü... Gün sezonu derbi zaferine hasret F.Bahçelilerin sevinme günü ve de hakkı! Uzun sözün kısası şu; futbol basit ama hata affetmeyen bir oyun. Sen, Ekrem, Necip, Sidnei ve Edu'yu kulübede oturt, Tanju'yu sağda, maç tecrübesi olmayan Ersan'ı solda oynat. Tarihi derbinin başlangıç on biri ve saha yerleşimini yanlış kur. Sonra bir tek Mustafa Pektemek'e umut bağlayıp, kontra ataklarla "Derbi kazanacağım" de, olacak iş mi be Carvalhall? Tamam anladık, tüm gözler F.Bahçe'nin yeni golcüsü Sow'da diye; siyah-beyazlı takımın kimyasını bozmak mı gerekir? O da yetmiyormuş gibi Egemen'i Sengalli golcünün başına asker etmek de neyin nesi? Modern futbolda "Adam adama markaj" mı kaldı? Bu yanlış uygulama Beşiktaş'ın 4-3-3 düzenini de savunmasını da eleğe çevirdi. Hâl böyle olunca F.Bahçe'nin işi daha baştan kolaylaştı. Stoch soldan yine o meşhur şutlarıyla yürek hoplattı. Sow'u beklemek lazım... İlk maçında beklenen verimi gösteremedi Senagalli golcü ama, kolay değil yeni bir takımda ilk günden yıldızlaşmak. BU NASIL KARDEŞLİK? Bu ne samimiyetsizlik? Futbol barış, kardeşlik ve dostluk diyeceksiniz, tarihi dosta davetiye çıkaracaksınız, sonra da tribünlerde arbede çıkaracaksınız. Yakışıyor mu hiç? Ne zaman fair-play gelecek bu tribünlere? Ne zaman benim sporseverimin yüzü gülecek?