Konu mankenimiz Yanal İddia ediyorum; Ersun Yanal sürantrene, yorgun ve bitkin. Ay-yıldızlı ekip, Ukrayna maçını teknik direktörsüz oynasa bundan daha kötüsü olmazdı. Maalesef, panik ve telaş içindeki Ersun hoca inandığı doğruları uygulayamıyor. Çünkü gergin ve özgüvenini yitirmiş durumda. Başka türlü bu kadar hata yapar mı bir teknik adam? "Sistem" diyen o, bu uğurda Türkiye'nin en golcü ismi Hakan Şükür'ü kenara atan o! Ama, söylediklerini unutup, Ukrayna'ya karşı ay-yıldızlı ekibi havadan şişirme toplarla oynatan da o. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Ayrıca sözüm ona kurduğu sistemi ilk çiğneyen de o. Bakın Ukrayna maçına!.. Oyun hangi düzen içinde başladı, nasıl sürdü ve nasıl sonuçlandı? Oyun içindeki müdahalelere bakın; Deniz, Ümit Özat, Okan ve Emre ile maç içinde dama taşı gibi oynayan Yanal, bu denemeleri sonunda hangi faydayı sağladı? Hiçbir şey, aksine futbolcular da şaşırdılar, seyirciler de bu dağınıklığa. Nitekim, dayanamadı seyirci "Ersun Yanal istifa" diye isyan etti. Peki, istifa çözüm mü? Ne yazık ki, değil. Ama şu andaki Yanal da grogi olmuş boksör gibi; gardı düşmüş ve sadece ayakta olduğuna inandırmaya çalışmakla meşgul etrafındakileri. Teyo pehlivan gibi. Söyleyin lütfen, böylesine konu mankeni olan bir liderin "Sizden zafer bekliyorum" demesi ne kadar inandırıcı olur? MIHLAMA Musibetten sonra öğüt vermek, ölüye ilaç vermeye benzer. Danimarka atasözü Emre'den gayrisi yalan Hiç kimse kusura bakmasın. Ukrayna maçının öne çıkan tek ismi İtalya'daki temsilcimiz Emre Belözoğlu'ydu. Şiir gibi oynadı Emre. Nihat, Okan, Gökdeniz ve diğerlerinin döküldüğü gecede büyüdükçe büyüdü. Ama yalnızdı, onun tek kişilik oyunu hezimeti önleyemedi. Eğer, Yıldıray maçın başında sahada olsa, orta sahamız bu kadar kolay pes etmez, savunmamıza bu kadar yük binmez ve bu denli dağılmazdı Milli Takımımız. Neyse geçelim... Süper Bücür'ün can - ı yürekten oyunu için stadda, "Milan'a transferi var da onun için oynuyor" yakıştırmaları yapıldı. Bu büyük haksızlık. Çünkü İnter, Emre'yi asla Milan'a bırakmaz. Ama, iki İngiliz kulübünden biri Arsenal veya M.United, hem İnter'i, hem de Emre'yi, Ada'ya geçmesi için iknâ edebilir. Bıçakçı başkan göreve Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı'ya buradan açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. Hakan Şükür için harekete geç başkan! Çünkü, Ukrayna maçı da gösterdi ki Yanal'ın "Sistem" söylemi, "Sanal" bir aldatmaca. Bu yüzden, ay-yıldızlı ekibi zaferden zafere taşıyan Hakan Şükür fedâ edilmemeli. Artık gerçeği görün ve milli kralı bir an önce göreve çağırın lütfen. Aksi takdirde, 2006 hayal olur! Final bizim neyimize? Her uluslararası maçtan sonra "Basit goller yiyoruz" diye yazmaktan bıkıp usandık artık. Peki ne değişti, hiçbir şey. Her final maçından sonra "destan yerine hüsran" diye yazıp çare aradık da ne değişti, hiçbir şey. Hâlâ final maçlarının kaybedeni olmuyor muyuz? Nitekim, Ukrayna Milli Takımı Teknik Direktörü Blokhin de çözmüş bizi. "Kozmonot" lakaplı teknik adam maçtan sonra açıkça dalgasını geçti: "Ukrayna'ya sıra takımı diyenler yanıldı. Shevchenko'yu sakat sakat oynattım ama durduramadılar." Çaresiz hastalık hâlâ devam ettiğine göre, final bizim neyimize?
