Kulübe takviye istiyor

Yazık! F.Bahçeli Ümit Özat, F.Bahçe'yi fena devirdi! Evlat kurşunu diye buna derler işte. "Kaç yıl oldu sayamadım" derler ya, F.Bahçe'nin adı üç defa değişen Türkiye Kupası hasreti de öyle masalsı bir hikayeye dönüştü. Dile kolay, tam, 27 yıllık dram! O dramdan bir mutluluk hikayesi çıkar mı, bilmem. Ama şundan eminim ki, öyle bir hikaye için başkan Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman'ın yapamayacağı fedakârlık yok. Ancak süreç, aleyhine işliyor F.Bahçe'nin. Aykut Hoca için çok zor bir geceydi dün. Düşünün, ideal on birinizden; Lugano, Emre, Selçuk ve Niang yok! İlaveten G.Antep deplasmanını düşünerek Volkan Demirel ve Mehmet Topuz'u da dinlendirmişsiniz. Böylece eksik F.Bahçe'nin gücü daha bir kırılmış. Bu atmosferde maç kazanmak zor. Ama bir teknik adam neden böyle bir yolu seçer? Sebebi açık, Ankaragücü maçı, kupadaki o büyük hasreti gidermek adına C Grubu'na iyi bir başlangıç yapmaktan çok öte F.Bahçe için geleceği kazanmak adına yeniden yapılanmayı amaçlayan çok önemli bir adımdı. Hoca, o riski ligde almak yerine kupayı tercih etti. Ama Aykut Hoca da biliyordu ki, bu kadar kısa sürede bir takımı yeniden hazırlayıp vizyona çıkarmak kolay değil. Yine de denemekten vazgeçmedi, savunmada çok tartışılan Bilica'yı dinlendirirken, yerine Bekir'i koydu. Bunun yeni tarafı yoktu. Başkent ekibinin forvet arkasında oynayan Güven, Metin ve Sestak üçlüsü ilk yarıda, Sapara'ya yeterince top taşıyamadıkları için Yobo, Bekir ikilisine hiç iş düşmedi. Ama ikinci yarı, F.Bahçe ne zaman savunmasıyla birlikte ileri çıktıysa, geri dönüşlerde hep eksik yakalandı ve pozisyon verip goller yedi. Semih'in o harika golü de güme gitti. Yalnız, Gökhan Gönül'ün kendi kalesine attığı gol, F.Bahçe'nin nasıl bir acz içine düştüğünün en çarpıcı ifadesiydi. Peki, neyi test etti dün F.Bahçe? Orta sahada Emre'nin yerine düşünülen ve adını, ilk kez Denizlispor'da oynarken, "Gelecekte büyük yıldız olacak" diye Hami Mandıralı'dan işittiğim Gökay İravul diye gencecik bir futbolcuyu. Daha bir dikkatle seyrettim, dün gece bu çocuğu. Baroni'nin yanında. Gerçi, AZ Alkmaar'a karşı da izlemiştim ama bir fikir edinememiştim. Dün de aman aman bir futbolcu gibi gelmedi bana. Olmaz mı, sabredilirse olur. Ama şurası bir gerçek ki, F.Bahçe'nin kulübesi çok zayıf, Gökay, Kazım, Baroni gibi oyuncular da yapıyı güçlendirecek isimler değil.