samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Lucescu mu, Terim mi?

A -
A +

Haftanın en önemli olayı hiç şüphesiz ki, Beşiktaş - G.Saray derbisi. Peki, bu derbinin üstün olan tarafı hangisi, Beşiktaş mı yoksa G.Saray mı? Dilerseniz, "At sahibine göre kişner" sözü doğrultusunda iki takımı, teknik kurmaylarına göre ele alalım. İlk sorumuz şu olsun: "Lucescu'nun Terim sendromu var mı, yok mu?" Soruyu tersine çevirelim: "Terim'in Lucescu ile bir hesabı var mı, yok mu?" Soruları aklınızda tutun... Çünkü konuyu daha da derinleştireceğiz. İki teknik adam arasında Lucescu'nun G.Saray'a gelişinden beri kıyasıya bir rekabet olduğu kesin. Ancak!.. Bu amansız yarışta kim, ne kadar önde? Maçı hangi takım kazanır? Beşiktaş mı, G.Saray mı? Hangisi daha üstün? Hangi teknik adamın eli daha kuvvetli? *** Bu sorular ışığında iki takımı ve teknik adamlarını değerlendirelim. Beşiktaş mı, G.Saray mı, hangisi daha üstün? Beşiktaş: 8, G.Saray: 6 Derbilerin tahminlere sığmayan özelliğini bir tarafa bırakalım. 'Mızrak çuvala sığmaz' sözünden hareketle gerçekleri ortaya koyalım. Oyuncu zenginliği, takım oyunu, ligdeki konum, saha ve seyirci avantajı olarak bu maçın "favorisi" de, "plasesi" de Beşiktaş. Geriye kalan "sürpriz" ise G.Saray'a ait. Peki, bu maçın "sürpriz bir sonuçla bitme ihtimali ne kadar?" Bu, kenar yönetim yanlışları, maç öncesi hazırlıktaki aksaklıklar, rehavet ve stres gibi unsurların oranıyla bire bir doğru orantılı. Ancak "favorilerin çoğunlukla kaybetmesi" gibi bir de derbi geleneği var. Bu örnekten hareket edecek olursak, G.Saray'ın kazanma ihtimali oldukça yüksek. İki takımın açmazları: Beşiktaş'ın açmazı, tatlı sıkıntıları... Bunlardan birincisi, Lucescu'nun sırf bu maç için geçen hafta dinlendirdiği Sergen ile Zago'yu G.Saray'a karşı ilk onbire koyup koymayacağı. Koyarsa, geçen maçta başarılı olan onbiri bozmak yanında, o maçta çok iyi oynayan Tümer'i de küstürecek. Kazanan onbiri bozmazsa bu defa duygusal yanı ağır basan Sergen bu defa moral olarak etkilenecek. Diyelim ki, geçen maçta Beşiktaş'ın en çok eleştiren ismi Pancu'yu çıkarıp, oyuna Sergen'le başlasın. Bu defa, Lucescu "Sergen'le Tümer yan yana olmuyor" diye öne sürdüğü kendi doğrusuna ters düşecek. Diyelim ki, bunu da göze alsın... Bu defa Pancu gibi pres gücü yüksek bir oyuncuyu kenarda tutup, sadece top ayağında iken inanılmaz şeyler yapan Sergen'le Beşiktaş orta alan direncini zayıflatacak. G.Saray'ın ise en büyük açmazı, Süper Lig'de şampiyonluk yarışı yaptığı Beşiktaş'ın 5 puan gerisinde ve farkı azaltabilmek için bu maçı kazanmak zorunda olmasıdır. G.Saray bu maçı kaybederse rakibinin 8 puan gerisine düşer ki, bu da kapatılması kolay olmayan bir durumdur. Bir diğer husus ise G.Saray'ın oyuncu yapısı açısından Beşiktaş'taki "tatlı sıkıntı" lüksüne sahip olmamasıdır. Şimdi teknik adamlara bakalım. Lucescu mu yoksa Terim mi, kim daha üstün? Cesaret ve taktik zeka: Lucescu: 6, Terim: 8. Teknik adamların "Taktik zeka başarısı"nı etkileyen "Plân, düşünme ve metod" gibi kavramların belirleci olan unsuru faaliyetler, yani uygulamadır. Bunu da etkileyenler, "cesaret, strateji ve taktik"tir. Terim, hücum prensipleri doğrultusunda "strateji" denilen "dinamik sistem"in Mustafa Denizli ile birlikte Türkiye'deki en cesur uygulayıcısıdır. Fatih hoca amaçlanan hedefe ulaşmak için bir teknik adamın alabileceği tüm riskleri üstlenir. Ancak Lucescu bu konuda tam bir hesap adamıdır, tedbiri elden bırakmaz. Tecrübe: Lucescu: 8, Terim: 7. Her ne kadar Fatih Terim, 4 kez lig şampiyonu yaptığı G.Saray'a tarihinde ilk kez UEFA Kupası'nı kazandırsa da Beşiktaş'ın hocası, yaş, teknik adamlık geçmişi, yönetici, futbolcu, taraftar ve medya ile olan uyum ve iletişim bakımından daha iyi durumda. Kenar yönetimi: Lucescu: 9, Terim: 6. Bence, G.Saray'ın en önemli problemi olan "algı" sorunu, Beşiktaş'ın en avantajlı yanı. Grup çalışmalarında kişinin ne kadar donanımlı olduğu mutlak önemli. Ancak daha önemlisi zenginliklerin ne ölçüde gruba anlatılabildiği veya anlatılanların grup tarafından ne kadar doğru anlaşılıp, uygulayabildiğidir. Lucescu ve Beşiktaş'ın "anlaşılmak" gibi bir sıkıntısı tok. Ancak Terim ve G.Saray hâlâ bu sorunu çözebilmiş değiller. Bu yüzden Fatih hoca kafasındaki ideal sisteme uygun oyuncu tipleri ve oyun anlayışını tam olarak hâlâ netleştiremedi. *** Özetlersek, Beşiktaş'ın üstün özelliklerine rağmen Lucescu, Terim'den çekiniyor. Bunu da uygulamalarıyla ortaya koyuyor. Örnek mi, Süper Lig'deki son G.Antep maçı. Bir satranç ustası gibi hep bir sonraki hamleyi plânlıyor görünen Rumen teknik adamı geçen hafta içine düştüğü dipsiz kuyudan İlhan Mansız çekip aldı. Eğer İlhan Mansız'ın o erken golü olmasa G.Antep bu kadar kolay çözülmez ve "Sergen ile Zago"yu G.Saray maçına saklayan Lucescu da elini bu kadar kuvvetlendiremezdi. Beşiktaş, G.Antep maçını kazandı ve tartışılması gereken bir çok şey unutulup gittiği gibi, Lucescu'nun, Şampiyonlar Ligi'nden sonra bir de G.Saray ve Fatih Terim'e yenilme korkusunun artık bir önemi kalmadı. Ne demişler, "Kazanan daima haklıdır!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.