Ha şöyle be bay Lucescu!. Nihayet doğru bir şey yaptın ama onu da yanlış zamanda, yanlış maçta yaptın! Aylardır yaza yaza kalemimizin mürekebi kurudu. "Beşiktaş'ı dörtlü defans anlayışı içinde risk alarak hücuma dönük oynat! Sergen - Serdar - Tümer veya Pancu gibi golcü özellikleri olan üç oyuncuyu birden forvette kullan" diye. Sen bunu ligin başında değil de sonunda "Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra" akıl edebildin. Hem de yanlış bir maçta, yanlış bir savunmaya karşı üç forvet ve savunmanda Yasin'i libero oynatarak Beşiktaş'ın intihar fermanını verdin. Yazık!.. *** Bir saatte Beşiktaş kalesinde üç gol! Hadi diyelim Serhat ve Tuncay'ın golcülük marifeti. Ama; Beşiktaş'ın kağıt helva gibi dağılmasına ve oyun disiplinini kaybetmesine ne diyeceğiz? Beşiktaş takımı bu kadar kalite yoksunu mu? Hayır değil ama balık baştan korkuyor! *** Tam yarım saat Fener'in pozisyonu yok. Üstelik savunmanın sağındaki Fatih de sakatlanmış, seke seke oynuyor. Ama Daum akıllı. Sadece Nobre'yi forvette bırakmış, Van Hooijdonk'u orta alana çekmiş. Bu bölgeyi kalabalık tutup, oyunun hakimi olmak istiyor. Bir taraftan da savunmadan ileriye Luciano'yu kaçırarak sonuç arıyor. İşte böyle ölü bir pozisyonda Luciano topu sıfırdan kesiyor. Maçın en gergin adamı Zago topu kalecisine bırakıyor. Cordaba seyirci. Ama Serhat, zeki, çabuk ve akıllı bir oyuncu. Önüne gelen fırsatı harcamıyor. Beşiktaş hiç ummadığı bir anda basit bir hatadan sezona mâl olacak golü yiyince feleğini şaşırıyor. İpin ucu kaçıyor; toplayabilirsen topla. *** Sonuçta Beşiktaş, şampiyonluk gibi kırık dökük hayallerin yerine dram yaşıyor. Artık bu saatten sonra düşler ve tutkular yarışı F.Bahçe ile Trabzonspor'a kaldı.