Mes que un player! (*Bir futbolcudan fazlası)

Arda Turan, Barça'da efsaneleşmek istiyorsa daha fazla sorumluluk almalı. Onda, futbolseverleri "Messi mi, Arda mı?" diye tartıştıracak yetenek, kalite ve karakter fazlasıyla mevcut!

Mes que un club!         Barcelona için şöylenmiş 'Bir kulüpten daha fazlası" anlamına gelen sözü Arda Turan için uyarlayalım.
'Mes que un player!' 
Yani; bir futbolcudan daha fazlası. 

Arda tartışmasız kendini de, sınırlarımızı da çoktan aştı, Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldız o. Batıya açılan kapı; Türkiye'den Avrupa'ya taşınacak yeni yıldızların lokomotifi o. 
Özetle; Arda bizim her şeyimiz. Ancak; iyi olmak başka, en iyiler arasındaki 'en iyi Arda Turan olmak' başka. 
En fenası futbol bu, nankör! 
Durmaya gelmez.

Diyeceğim şu: Arda Turan, Barcelona'da efsaneleşmek istiyorsa daha fazla sorumluluk almalı. Onda, futbolseverleri "Messi mi, Arda mı?" diye tartıştıracak meziyet, kalite ve karakter fazlasıyla mevcut! Onda bir futbolcudan fazlası var!

Barcelona gibi bir camiada fırsat insana fazla gelmez, geldiğinde her saliseyi en iyi şekilde değerlendirmek gerekir.
Bu manada Arda, Espanol maçıyla sahne aldığı ilk sınavında Neymar'ın, Messi, Suarez, İniesta gibi yıldızların arasında bir asist, bir şut ve kanatlara attığı ters toplarla giydiği formanın hakkını verdi, hem de 6 ay gibi uzun bir bekleyişin ardından. 
Kolay değil, bu! Ancak?

Arda'yı iyi tanırım, Galatasaray ve Milli Takım'daki o özgür futbolcu aynı oyun karakteri ve becerisini sergilerse Barcelona'ya çok şey katar. Ama başlangıç endişesi onu şimdilik sınırladı. Üst düzey rekabetin yaşandığı bir takımda ilk maç için bu da normal. 
Sonuçta; her ne kadar İspanya tecrübesi olsa da Brezilya, Arjantin ve Portekiz gibi La Liga'ya sürekli oyuncu veren lig ve kültürden gelmiyor ki.

Gerçek şu; Arda Turan, 77 milyonluk ülkenin temsilcisi olarak çöldeki orkidenin saray süsü olması gibi İspanya'da kendi markasını kendi oluşturdu. Tebrikler.
İnancım o ki, bunun üstüne koyacak.
Ama nazar boncuğu türünden ilk maça özel bazı pürüzler takıldı gözüme.
Sahaya dua ederek çıkması ve maçın başında Messi'ye yaptığı asistle ne kadar güzelse koca maç bir hareketten ibaret görmek doğru değil ki.
Ona biçilen bir "lider oyuncu" profili var. İkinci yarı serbest vuruş kazanıldığı anda Neymar, Messi, Suarez, İniesta dururken topun başına Arda geçti. O da ne? Öne doğru oynamak varken, topu geriye çıkardı. Neyse ki; Barcelona'nın set oyunu gibi bir özelliği var da, sırıtmadı, bu hareket. 
Bir başka pozisyonda; ara pası atarken Suarez ofsayttı, süzemedi, Barça seviyesindeki oyuncu için, bu eksi puandır.
İlerleyen dakikalarda öz güveni arttı ve sağdan etkili çıkarak, Messi ile Suarez'in gol için hamle yaptığı sırada pas vermek yerine o -gol atma arzusuyla - topu kaleye vurmayı tercih etti. Bu, kolektif oyun adına yanlıştı.
Dahası, kaleci Lopez topu çeldiği sırada Messi yere düştü ve kaleci kurnazca ayağına bastı, sakatlanabilirdi, neyse ki, korkulan olmadı ama Arda'nın sebep olduğu bu pozisyonu; dünya yıldızı Lopez'e sataşarak geçiştirdi. Bu da Arda'nın şansıydı.
Özetle, bunlar ilk maçın ilerisi için ders niteliğindeki kredisiydi fazla eleştirilmedi ama şimdilik!