Aslında iki taraf için de angarya bir maçtı... F.Bahçe 4-0'lık galibiyetle turu daha ilk maçta Denizli'de garantilemişti!.. O yüzden Fortis Türkiye Kupası'ndaki dünkü mücadelenin F.Bahçe'ye tek faydası olsa olsa 5-3'lük V.Manisa depremi sonrası iyi bir moral olabilirdi, G.Saray derbisi öncesinde... Nitekim Daum da bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. Bir kere; sahaya G.Saray karşısında oynatacağı onbiri sürmedi... Herkesin V.Manisa maçında "bitti" dediği Servet'e bir şans daha verdi. Ayrıca Mahmut Hanefi, Gürhan, Semih ve Kemal gibi alternatif oyuncuların ağırlıkta olduğu onbirle başladı maça... Doğrusu da buydu... G.Saray derbisi öncesi risk almanın hiç gereği yoktu. Zaten Denizli'nin de "Manisa gibi bir 5 de biz atarız" diyecek hali yoktu... Çünkü, kupa diye bir iddiaları yoktu... Nitekim daha ilk maçta, "Biz Süper Ligi düşünüyoruz" diyerek havlu attıkları için kupaya dünkü karşılaşmaya onlar da hafta arası sıkı bir idman gözüyle baktı. Hâl böyle olunca, "risk" unsurunun ortadan kalktığı karşılaşmada iyi bir mücadele oldu. Denizli'nin öne çıkan ismi Fatih'ti... Ancak golleri Denizli değil F.Bahçe buldu. Çünkü idman havasında da olsa, yıldızları olan takım daha avantajlıydı. Nitekim Kemal'in pasında Mehmet Yozgatlı sert bir şutla maçın ilk golünü attı. Zaten idmanlarda da gol ancak böyle kolay atılırdı. İkinci gol, Deniz'in ortasını, Anelka indirdi ve Semih gol yaptı. Denizli savunması burada da seyretti... Üçüncü golde ise soldan Anelka ortaladı, Semih ceza alanında topa dokundu kendisinin ikinci, takımının 3. golünü attı... Bence maçın en kayda değer tarafı; Semih'in takımını finale taşırken adını "golcü" olarak tabelaya yazdırmasıydı.