Maalesef! Bu ülke tecrübe düşmanı. Maalesef, istikrar ve başarı düşmanı. Kariyer düşmanı bu ülke. Örnek mi? İşte size Hakan Şükür örneği. Ülke futboluna inanılmaz güzellikler yaşatmış, milli takımları sırtlamış, finalden finale taşımış, sadece A Milli Takım'da 46 gol atmış olan Şükür'e ülkenin futbol aydınları karşı! Niçin, biliyor musunuz? Güya, Hakan yaşlanmış, oyunu ağırlaştırıyormuş, artık takım gençleştirilmeliymiş de onun için. Nankörler!.. Hakan gibi ayağında top tutabilen, hücum presi onun gibi etkili ve başarılı uygulayabilen, rakipten oyuncu eksiltebilen, attığı gollerin yanı sıra asistler yapabilen kaç forvet sayabilirsiniz şu dünyada bana? Bir şey daha.. İşte Hollanda, işte Van Hooijdonk! Hakan'dan daha mı genç Pierre, hayır!.. Hollandalılar, Van Hooijdonk'u bağrına basıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Pierre'e futbolu bıraktırmaya çalışıyor, Hakan Şükür'ü de bitirmek için yarışıyoruz. İnsaf! Düşünüyorum, Hollandalılar mı futbol ve futbolcudan anlamıyor yoksa biz mi, diye? Bitsin artık şu manasız Hakan Şükür düşmanlığı. Bırakın, Hakan fiziki, zihni ve moral olarak kendini zinde ve formda tuttuğu sürece oynasın. Bizde onun başarısıyla mutlu olalım. Doğrusu bu değil mi dostlar? Korkma Ersun hoca Ersun Yanal'ın teknik adamlığına inanıyor ve güveniyorum. Türkiye onunla 2006 Dünya Kupası finaline kesinle gidecektir. Bu inancımı da herkes Ersun hoca ve ekibini Gürcistan beraberliğinden sonra yerden yere vururken Lig TV'de açıkça anlattım. Bir kere de burada anlatayım. Elemelerdeki 8 grubun en çetini, Türkiye'nin yer aldığı 2. grup. Kazakistan dışındaki her takım bu grupta finale gidebilecek güce sahip. Ancak güçlüler arasında öne çıkacak olan, hedefini bugünden belirleyen takım olacak. Bu neden biz olmayalım? Danimarka'yı ayrı tutuyorum ama biz Avrupa Şampiyonu Yunanistan'dan da, Ukrayna, Arnavutluk ve Gürcistan'dan da daha iyi bir takımız. Hem oyun anlayışı hem de oyuncu kalitesi olarak. Danimarka farklı, daha bir takım havasındalar, kendi futbolunu rakibe kabul ettirmeye çalışıyorlar. Eksikleri gol. Özetle grupta hiçbir takım rahat değil, hepsi istim üstünde. O halde strateji ve psikoloji devreye girmeli. Ersun hoca cesaretle Türkiye'nin gruptaki hedefini bugünden belirlemeli. Milli Takım'ın toplaması gereken hedef puanı ortaya koymalı, mümkünse maç maç açıklamalı. Cesaretli tercih ve uygulamalarıyla hem kendini hem de oyuncularını çevre baskılarından arındırmalı. Bütün Türkiye'yi ekibine güvenmemiz gerektiğine inandırmalı. İddiam şu, Ersun hoca cesur olduğu takdirde Türkiye için final hayal değildir. Tesadüfün bu kadarı Yunanistan maçının hakemi Anders Frisk'le 8 maç yapmış ama hiç kazanamamışız. Tesadüfün bu kadarı fazla değil mi? Ümit Özat ve Yıldıray Futbol takım oyunudur. Ancak bireysel özellikler takımı belirler. Mesela Gürcistan ve Yunanistan maçlarının ortaya çıkardığı ferdi gerçek şu: Bir, bu takımın Yıldıray'a ihtiyacı var. Bir an önce Yıldıray'ın dönüşü sağlanmalı. İki, solda, sağda ve ön liberoda sıkıntı var. Ondan daha iyisi bulunamadığı sürece Hakan Ünsal'dan vazgeçilmemeli. Ali Güneş'e yol açılmalı ve joker Ümit Özat ön liberoda değerlendirilmeli.
