Nasıl prova ama

"F.Bahçe'yi nasıl buluyorsun" diye soruyor, bir okurumuz! Malum, Kayserispor galibiyetinden sonra. Sizin ne diyeceğinizi bilemem ama benim cevabım şu oldu: Un var, yağ var, şeker hatta usta da var. Ama? Ortada ne kıvamını bulmuş helva ne de oturmuş bir tat var. Sadece sararmış 100'e renk katan bir serap var!.. Kayserispor önünde alınan galibiyetin anlamı bence bu. Çünkü bir galibiyet ile ne sezon bitti ne de F.Bahçe şampiyon oldu. Kaldı ki, Şampiyonlar Ligi'nden elenmiş ve UEFA'da henüz galip gelememiş bir F.Bahçe'den söz ediyoruz. Diyeceksiniz ki, iyi de F.Bahçe, Newcastle United karşısında çok iyi mücadele etti. Ardından böyle bir galibiyetin gelmesi güzel değil mi? F.Bahçe'nin F.Bahçe gibi oynamaya başlamış olması güzel değil mi? Elbette güzel... Ama sonuç ne? Bu güzel oyunun kupada G.Antep, ligde Vestel Manisaspor maçlarında devamının geleceğinin garantisini kim verebilir, F.Bahçe adına? Ayrıca, bir galibiyetle Zico'ya yöneltilen eleştiriler sizce bitti mi? Hayır sanmam!.. Kayserispor galibiyetiyle, saman alevinden bir prova yapar F.Bahçeliler. Sonra yine beklenmedik bir sonuç ile düş kırıklığına uğrarlar. İşte futbolumuzun temel sorunu da bu... İstikrarlı olamamak. ------ Değerler oturmayınca Beşiktaş değer öğüten değirmen gibi... Bir yerde bir eksiklik var... İlginçtir, Beşiktaşlıların elmas diye sarıldığı şey, kömür oluveriyor ellerinde. Şöyle bir hatırlayın, Kleberson'un geldiği günü. Ele avuca sığmıyordu. Başlara taç ediliyordu. Birkaç maç geçti... Kleberson da bu muymuş diye söylenmeye başladı, bütün Beşiktaşlılar. Kumaş güzel fakat ortada kostüm yok! Bir yerde eksiklik vardı, her halde teknik adamdan kaynaklanıyor, denildi. Hocalar değişti, Kleberson değişmedi. Bir yanılma dediler, katlandılar. Fakat hayır!.. Bu defa Ricardinho ve Nobre! Onlar da, kurtarıcı olarak alındılar ama birer sıra oyuncusu haline geldiler. Şimdi, Beşiktalılar haklı olarak soruyor? "Yahu bizimkiler nerede yanlış yapıyorlar? Attığı gollerle F.Bahçe'yi şampiyon yapan Nobre bizim Nobre değil mi, yoksa? Dünya Kupası'nda harika oyunlar çıkaran Ricardinho yoksa bizim aldığımız Ricardinho değil mi?" İşin doğrusu, Nobre aynı Nobre, Ricardinho aynı Ricardinho ama aynı olmayan şey, ortam... Aynı olmayan şey değerler... Aynı olmayan şey, uyum ve uyumsuzluğun getirdiği sıkıntılar. İşte Beşiktaş Yönetimi bu sıkıntıları çözeceğine, yerli yersiz çıkışlarla problemi daha karmaşık hale getiriyor. O yüzden de G.Birliği önünde bir elmas gibi parlayan Beşiktaş, Tottenham ve Rizespor karşısında kömür gibi kararıyor. Ehh, birazcık sıcaklık verse de, insanları mutlu edemiyor. ------ Lazarov gerçeği Geçen sezonun flaş ekibi K.Erciyes'i G.Saray karşısında çıplak gözle izledim. Maçtan bir gün önce de K.Erciyes'i Süper Lig'e geldiği ilk sezon parlatan, yıldızlaştıran eski Başkan Enver Kemaloğlu Bey ile biraz sohbet ettim. Tabii başkalarıyla da konuştum. Hemen belirteyim, ne K.Erciyes geçen sezonki K.Erciyes, ne de Cenk geçen sezonki Cenk. K.Erciyes'in şu an parlayan yıldızı Lazarov... Ki; frikikleriyle Mondragon'a çok zor anlar yaşattı, direkleri sarstı. Oynadığı futbolla herkesin hayranlığını kazandı. G.Saray maçı sırasında da bir çok futbolsever haklı olarak, K.Erciyes'in eski teknik direktörü Mustafa Uğur'a söylendi. "Be kardeşim, elinde böyle bir oyuncu vardı da neden oynatmadın? İşte Lorant ile Uğur arasındaki futbol farkı" gibi yorumlarda yapıldı. Mustafa Uğur ile dün bayramlaştık. Ben de herkesin merak ettiği soruyu hocaya yönelttim. Hoca, manalı manalı güldü. "Abi" dedi, "Lazarov sakattı, o yüzden oynatamadım. Ayrıca ayrılmadan önce de tam 10 gün onu çok özel bir çalışmaya tabii tuttum. Zaten kendisine sorulursa o da bunu söyleyecektir." Düşündüm ki, Mustafa Hocaya haksızlık etmişiz. Bir şeyi daha sordum... Cenk olayının aslı nedir? "Bazen iyi futbolcular da düşüş yaşar. Benimle bir sorunu yoktu. Agali ile aralarında bir tatsızlık olmuştu. Tercihimizi Cenk'ten yana kullandık. Hepsi bu." Teşekkürler hoca... ------ ANTONIA olur mu ANADOLU Alex De Souza baba olmuş. Pek sevindim... Allah, analı-babalı büyütsün. "Türkiye bize uğur getirdi. Burada mutlu olduk" diyen Alex çifti, bu güzel ülkede doğan yavrularına Antonia adını vermişler. Ancak.. Acıbadem Hastanesi'ndeki F.Bahçeliler, Antonia'yı söyleyemedikleri için, bebeğe hemen bir isim bulmuşlar "Anatolia". Yani, Türkiye'yi çağrıştıran bir isim: ANADOLU! İster misiniz, bundan böyle Antonia olsun Anadolu!