Ne Denizli, ne Daum!

Günlerdir İnönü'deki Beşiktaş-F.Bahçe derbisi için "Bu maçı kim kazanır?" diye soruyorlar. İçimden 7 puanlık farkın 10'a çıkmaması ve lig yarışından bir devin eksilmemesi için "Beşiktaş" demek geliyor. Ama Beşiktaş'ın geriye yaslanarak oynadığı Trabzonspor maçındaki kazanımından sonra Mustafa Denizli'nin bu maçta risk alacağına ve sahaya ofansif bir takım süreceğine inanmıyorum. Yine rakibini önce durdurup yoracak, sonra F.Bahçe'nin gardı düştüğü anda vurmayı hedefleyecek. Açıkçası F.Bahçe üstüne gelmedikçe o da gitmeyecek. Bu şartlar altında "Nasılsa kredim var" diye düşünen Daum için de korku dağlar bekliyor. Nitekim, daha sahaya çıkmadan "1 puana razıyım" diyor. O yüzden bu maç teknik adamların strateji oyunu olmayacak. Sabaha kadar oynansa berabere bitecek bu karşılaşmada sonucu başka unsurlar tayin edecek. Mesela, çok iyi bir dinlenme dönemi geçirmiş olan F.Bahçe'nin maçın başındaki direnç ve tempoyu son ana kadar taşıyıp taşıyamayacağı çok önemli. Kanaatimce bu maç, 27 derbide baş rol oynamış ve 13 gol atmış olan Alex ile Ersnt'in maçı olacak. Şu an F.Bahçe kalede avantajlı görünüyor; Hakan ve Rüştü sakat diye bilindiği için. Fakat kanaatim o ki Rüştü son anda çıkar oynar. Savunmada Beşiktaş avantajlı. Çünkü takım savunmasını çok iyi yapıyorlar! Şu anda da ligin en az gol yiyen ekibi. Ama Beşiktaş'ın forveti helva gibi... Ne Nobre, ne Bobo, ne de Nihat hiç ışık vermiyor. Mustafa Hoca bu verimsiz ortama rağmen Batuhan'a bir kez olsun şans tanımıyor! Bu durumda Alex'in maestroluğunu yapacağı F.Bahçe daha öne çıkıyor. Ama o F.Bahçe'nin de takım savunması mükemmel olan Beşiktaş'ı tek forvetli oyun zihniyetiyle geçebileceğine inanmıyorum. Hangisine inanalım! Rijkaard takım savunmasını güçlendirmek adına üçlü orta sahaya dönüşle ilgili olarak, "B planımız yok" demiş. Oysa "B planımız var ama şimdilik paniğe gerek yok" diyen de kendisi değil miydi? Sahi, hangi söylemine inanalım bay Rijkaard? Güneş nereye dönüyor? G.Kore macerasına nokta koymaya hazırlanan Şenol Güneş 4 yıl sonra Türkiye'ye dönüyor. Peki, hangi takım için dönüyor? Milli Takım mı, Trabzonspor mu yoksa bir üçüncü takım mı? Duyumumu söyleyeyim; Hoca G.Kore'de yorulduğu için dönüyor; henüz görüşüp, anlaştığı bir takım yok. Ekşi ne yapsın? İnsan sevdiğini boğazlar mı hiç? Maalesef!.. Sarıyer taraftarı kendi hocasını fiilen boğazlıyor. Lider Gençlikspor ile 2-2 berabere kaldıkları son maçta Mehmet Ekşi'yi bitirmek adına takımı öyle baskı altına aldılar ki, evinde yabancı durumuna düştü Sarıyer. Oyunculardan Aydın kırmızı, Selim ve Emrah da sarı kart gördüler. Tam bir sinir harbiydi! Bu ortamda Hoca'nın taktiğini kim duyar, duysa bile beyinler ayaklara hükmeder mi? Etmedi nitekim. Maç 2-2 bitti. Ama öfke bitmedi. Kulüp önünde toplanan taraftar, tam 20 dakika "Mehmet Ekşi istifa" diye tempo tuttu. El insaf, beyler! Hoca ne yapsın? Nur içinde yat Ömer Ağabey Tercüman gazetesinde tanıdım merhum Ömer Lütfi Mete'yi ilk... Mütedeyyin, mert ve mütevazı bir Anadolu insanı olarak... Kenan Akın, Mustafa Bilim, Halit Kakınç, Zeynep Kakınç, merhum İlhan Ezik ve Şevki Özpeynirci ile birlikte Almanya'ya gidecek gazeteleri hazırlıyorlardı. Taha Akyol'un genel yayın müdürü olmasından sonra Servet Kabaklı, Ahmet Yabuloğlu, Şeref Oğuz, Kamuran Abacıoğlu, Seyfettin Batal, Sadettin Erkişi ve Aslan Bulut ile daha bir dost olmuştuk. Bab-ı Ali'nin endüstriyel medyaya dönüşüyle gönülde değil ama gazete olarak ayrıldı yollarımız. Fakat her buluşmamızda, "Senin yerin Türkiye gazetesi" derdi Ömer Ağabey. 1986'daki G.Saray-F.Bahçe derbisi öncesi Ali Sami Yen'de buluştuk, Mehmet Köşker'le birlikte. Yine aynı telkini tekrarlarken, bu defa "Ne zaman geleceksin?" diye soruyordu. Ne garip, ben Ömer Ağabeye verdiğim sözü 21 yıldır önce yerine getirdim. Ama bu ne biçim bir hayattır ki, popüler kültür, vizyon ve heyecan adamı olan Ömer Ağabey'i kopardı bizden. O gün bugün Kurtlar Vadisi başta olmak üzere yüzlerce projeye imza attı, makale yazdı. Sonra bir alacakaranlıkta güvercin gibi kanatlandı, uçtu aramızdan... Nur içinde yat Ömer Ağabey. Derin, sessiz ve öksüz şimdi Kurtlar Vadisi! Mıhlama "Trabzonspor teknik adamlar için mezarlıktır." (Hugo Broos)