Ne yapsın Tolga!

Ne büyük bir güzellik olacaktı; avantaj ararken, Avrupa'dan bir devi, devirecek sonuçla dönmek! Fakat hayır! İzin vermedi, İsviçreli hakem Stephan Studer, buna... Oysa Colman'ın pasında Adrian'ın vuruşu buz gibi goldü, "ofsayt" verdi. "Yapma be, Studer! Bu nasıl ofsayt!" diye soramadım, çünkü maçın başında Giray'ın sebep olduğu mutlak bir penaltıyı da vermedi, Özetlersek, Trabzonspor'un kuramadığı dengeyi, Studer kurdu. Sonra mı? Şu bir gerçek ki, futbolda gömlek değiştirilir gibi takım değiştirilmez. Maalesef, bu çılgınlığı 5 oyuncuyu ile sezon başı yaptı, Trabzonspor. Buna rağmen, dün gece başka takımların genlerinde olmayan küllerinden doğuş hikayesini, Lizbon'da pekala yazabilirdi. Eğer, Portekiz devi Benfica, Şenol Güneş'in gözünü korkutmamış olsa. O korku yüzünden, sahaya 4-4-2 düzeninde çıkan Trabzonspor oyunu geride kurarak, kabul günündeymiş gibi başladı. Hücumda çoğalamadı. Seri paslar ve Ezequiel Garay'ın hızlı oyunuyla Benfica takımı orta sahayı çok çabuk geçti. Eğer, Gaitan ve Cardozo'nun o şık vuruşlarında kalede Tolga olmasa maç daha da farklı bitebilirdi. Neyse ki, ucuz atlattı Trabzonspor. Ancak, hemen belirtelim... Trabzonspor'da ciddi bir uyum sorunu var. Sağda Serkan ile Adrian birbirini tamamlamıyor. Zokora iyi kumaş, çok da güçlü ama sahada yalnız adamı oynuyor. Benficalıların presinde buhar olan Alanzinho oyunda hiç yok. Paulo Henrique iyi rakip eksiltiyor. Ama Burak'la daha çok paslaşmalı. Celutska, aslında stoper ama solda açık kapatıyor. Daha fazla uzatmayalım; Trabzonspor ya hücuma çıkarken kaptırdığı topta kalesinde tehlike yaşıyor. Ya da çok sık ofsayda düşüyor. Bunları çözmeden küllenen Avrupa sevdasından Şampiyonlar Ligi hayalini gerçekleştirmesi zor, hem de çok zor.