Neden yerli hoca?

Geçen haftaki "TFF'ye milli öneri" başlıklı yazıma hayli eleştiri geldi. Olumluları kendime saklıyorum ama olumsuzların çoğu, "Neden yerli?" diye soruyordu. Buradan cevaplayayım. Bir, ne Türkiye eski Türkiye ne kulüplerimiz ne de Türk teknik adamlar eski düzenindeler. Hepsi değişti, gelişti, dünya ile yarışır hale geldi. Özellikle teknolojik yenilikler dünya futbolunu evimize taşıdı. Artık futbolda "sır" diye bir şey kalmadı. Futbolun bütün kozmik kriptoları, mahalle takımının çalıştırıcıları tarafından bile çözülür oldu. Elektrinok devrim ve yaygınlaşan internet ağındaki formlar sayesinde, teknik adamlarımız bilgi bombardımanına uğradı. Ayrıca futbolumuzdaki fiziki şartlar ve ekonomik imkanlar da gelişti. Futbol pastası öyle bir büyüdü ki... Amatör takımlar bile çim sahalarda antrenman yapar oldu. Dünya ile Türk futbolu arasındaki makas iyice daraldı. Artan bu toplam kalite içinde teknik adamlarımız da kendilerini geliştirdiler. Türk futbolu tarihi başarılarını EURO2000'de çeyrek final, 2002 Dünya Kupası ve EURO2008'de üçüncülük ile G.Saray'ın UEFA Kupası şampiyonluğu gibi bütün iyi sonuçlar Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş gibi Türk teknik adamlarla yakalandı. Meszöly, Piontek, Del Bosque, Aragones geldi de ne oldu? Sisteme ne oldu Özgener? Ömer Faruk Ünal'ın röportajından okudum Milli Takım teknik direktörünün neden geciktiğini. Laf aramızda çok güldüm. Federayon Başkanı Mahmut Özgener, "17 Kasım'da play-offlar bitti. Dünya Kupası'na gidecek bir hocayı alamazdık. Mecburen bekledik. Kupaya gidemeyen birini seçeceksek, o travmayı atması gerekirdi" demiş. Vay vay vay!.. Ne büyük beceri? Ne dersiniz Özgener kamuoyunu yapay gündemle uyutan illizyonist olabilir mi? Nereden mi vardım bu kanıya? Hani o günlerde, tarih de vereyim, 6 Kasım 2009'da, bu köşeden "Terimsiz yabancılaşma!" başlıklı makalemde, "Federasyon yönetimi Fatih Terim'i büyük bir keyifle uğurladı. Ancak "Yeni teknik direktör kim olacak?" sorusu hâlâ muamma. Ne Milli Takımlar Sorumlusu Levent Kızıl ne de Federasyon Başkanı Mahmut Özgener "Milli Takım şu tarihte şu isme emanet edilecek" diyemiyor. Neden? 2012 Avrupa Şampiyonası ön elemelerinde grup kuralarını görmek için olabilir mi? Hayır Mahmut Başkan diyor ki, "Sorun teknik adam değil, sistem sorunu. Önce sistemi kurup, sonra hocayı bulacağız." Eee, sevgili başkan şimdi diyor ki, "Şu hatamız oldu; Terim'in istifasından sonra 7 Şubat tarihini kamuoyuna verip, spekülasyonların önüne geçebilirdik!" İyi de sayın başkan, "vadettiğiniz sisteme ne oldu?" diye sormazlar mı? Dilmen'in çiçeği! Rıdvan Dilmen'in eleştirisine pek içerlemiş Mahmut Özgener başkan. "Bizim kontenjanımızdan kursa katılanlar, Milli Takım Teknik Direktörü olabilmek için örgütlü baskı uyguluyorlar" demiş. Yazık!.. Hem kuralları çiğneyecek, kişiye özel muamele yapacaksın, hem gelenekleri hiçe sayıp, yaptığın bir iyiliği başa kakacaksın, yakışır mı, sana Başkan? Mıhlama "Aslında her eleştiri bir ödüldür. Ama anlayabilen için!" (H.S.)