Kâzım Fırat isimli F.Bahçeli okuyucu soruyor, "Nedir bu Süleyman Seba sevdanız, Beşiktaş'ta başka başkan yok mu?" Aslında Kâzım Bey sorusunun cevabını kendisi vermiş ama biz yine de anlatalım. "Sevda" dediğiniz şey, Seba'nın büyük bir kulüpte kurumlaşma sürecini başlatan kişi olmasına duyulan saygıdan başka bir şey değildir. Beşiktaş'ı toprak sahada alıp Avrupai tesislere kavuşturan da, gayrimenkûl zengini yapan da, Gordon Milne'le üst üste şampiyonlukları yaşayan ve camiaya sevgi - saygı anlayışını yerleştiren de odur. Böyle bir başkana "saygı duymak", sizin deyiminizle "sevdalı olmak" kusursa, o kusuru seve seve işlerim ben. Gelelim, "Beşiktaş sadece Seba'dan mı ibaret?" ifadenize... Elbette değil. Ama tarih hep ilkleri baştacı eder. Tabii ki, Serdar Bilgili'nin de devrim niteliğinde çabaları vardır. Özellikle Beşiktaş'ı Avrupai bir sistemle yönetilir hale getirme çabası, en az 100. yıl şampiyonluğu kadar önemlidir. Ama? Soruyorum size, spor dünyasının yarışı yarıda bırakan maratoncuyu şeref kürsüsüne çıkardığı hiç görülmüş müdür? Yıldırım gibi operasyon Matthaeus - Del Bosque operasyonuyla inanılmaz bir yönetim başarısı gösterdi Beşiktaş. Türk spor medyası bu operasyonla Yıldırım çarpmasından beter oldu. Sağ gösterip sol vurdu yeni başkan Yıldırım Demirören ve ekibi. Doğrusu, bu kıvraklıktan dolayı ayakta alkışladım Beşiktaş yönetimini. Ama? Bu operasyon, Beşiktaşlılar'ı mutlu etmeye yeter mi? Hayır, Del Bosque ile hedef büyüten Beşiktaşlılar'ın gözü Avrupa'da! Onun için bugün takdir edilen Yıldırım operasyonu asıl kıymetini ancak sezon sonunda UEFA Kupası kaldırıldığı gün bulacaktır. Beşiktaşlılar bunu beklemektedir Demirören ve ekibinden. Bir yerde kal Sakıp hoca Sakıp Özberk Süper Lig'de oynattığı oyundan keyif alıp, heyecan duyduğum nadir teknik adamlardan biri. Ama, her güzelde olan kusur ne yazık ki onda da mevcut. "Sebat" ve "istikrar" kavramlarından sanki habersiz hoca! Maalesef bir sezonu başladığı kulüpte tamamlayamıyor. Acaba neden? Yönetici yanlışlarında mı? Yoksa hocanın kendi yanlışlarından mı? Bilen biri varsa çıksın anlatsın lütfen. Çünkü zaman hızla akıp gidiyor. Hem de hocanın aleyhine işleyerek. Aman hocam, artık bir yerde sebat et! Sebat et de G.Antepspor'da kaçırdığı şampiyonluğu Konyaspor'da yakala. Böylece hem sen mutlu ol hem de Süper Lig'e yeni bir renk ve heyecan kat. Ne dersin hocam, yoksa ham hayallere mi kapılıyoruz? Belgin'den al haberi F.Bahçe ve F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ı neden yazmıyoruz? Onu, 50 yıldır F.Bahçe'yle yatıp kalkan Kemal Belgin ustamız çarşaf çarşaf yazıyor, her gün. Tesisleşme, marketing, sportif başarı, transferler ve perde arkası sırlar. Bütün bunları bir de biz anlatmayalım! Ama kısaca bir şeyi özetleyelim. "Her şeyi yaptı" denilen Aziz Yıldırım ve onun başkanlığındaki süper F.Bahçe'nin müzesinde hâlâ ne bir UEFA Kupası ne de bir Süper Kupa var. Söyler misiniz, başarı bunun neresinde? MIHLAMA İnsanlar ya başarmak için yaşarlar ya da başarıyı korumak için yarışırlar. İstanbulspor'u kim kurtarır? Çile sadece insanlar için mi? Değil elbet... Kurumların da çilelisi mevcut. İşte o çileli kulüplerden biri İstanbulspor. Futbolumuzun tarihi kadar köklü bir maziye sahip bu güzide kulübümüz çıkmaz bir sokakta. Çaresizlikten çare üretilmeye çalışanların İstanbulspor için ortaya attıkları formüller şu şekilde: TMSF el koysun mu koymasın mı? Kulübü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi mi alsın, Uzanlar'da mı kalsın? Yoksa??? Çok bilinmiyenli denklemin odağındaki kişi Adnan Sezgin! O da şu günlerde bezgin! Kalmakla gitmek arasında zor bir karar arefesinde bağırıyor: "İstanbulspor'u kirlilikten kurtarın!" Ama bu feryadı duyabilen var mı? Sahi, neredesiniz İstanbulsporlular? Neredesiniz İsmail Uyanıklar, Abdullah Kiğılılar ve Av. Levent Bıçakcılar? Özetle, "Biz İstanbulsporuz!" diyen Prof. Dr. Aziz Alturfan ve Hüsnü Terek? Neredeseniz ve ne yapıyorsunuz? Sizden bir ses çıkmıyorsa, İstanbulspor'u kurtaracak beyaz atlı prensleri size ben göstereyim. Ayhan Bermerk - Fatih Terim ikilisi! Ne yapıp edin, bu ikiliyi İstanbulspor'u kurtarma plânına iknâ edin. Sonrası mı; hiç düşünmeyin; müthiş olur müthiş!