Trabzonspor-Beşiktaş derbisi, Süper Ligi'n ikinci yarısına damgasını vuran ilk süper maçtı!.. Oyun da, sonuç da bu süperliğe yakışır kalitede olmalıydı... Ama ne yazık ki, olamadı! Oysa, iki takımın futboluları da sahaya iyi niyetle çıkmıştı, öyle de mücadele ettiler... İki takımdan da yangına körükle giden ne bir yönetici, ne de bir futbolcu oldu! Hepsi aklı selim ve sporcu dostluğu içinde davrandılar. Ama, ya tribünler?.. Avni Aker'de küfürleri gırla götürenler... Oturakları çimenlere fırlatıp, maçı hırla bitirenler!.. Futbolun güzel günlerine kara bir utanç olarak düştüler! Peki, bu taşkınlığın sebebi nedir, faili kimlerdir? Sebebi, bence hazımsızlık, cehalet ve görgüsüzlük! Failleri ise, düne kadar sahalarımızda küfüre göz yuman, prim tanıyan... Hakemlere seminerlerde "Centilmenliğe aykırı olan maçları tatil edin!" deyip de, kapalı kapılar ardında "Sakın ha!" diye aba altında sopa gösteren, zihniyet! Bu kafa değişmediği sürece, bu oyun böyle sürer gider!.. Gitmemesi için ne mi yapmak gerekir? Medyası, yönetici, oyuncusu ve seyircisiyle "Futbolun bir oyun olduğunu, hem de her türlü sonuca gebe olduğunu kabullenecek olgunluğa eriştirmekle mümkün olur!". Var mısınız bunun için el birliğine!
