Koca G.Saray'a bakın bal yapmayan arı gibi... Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Forveti fos, orta sahası toz, savunması kötü bir poz! ... Koca takımda giydiği formanın hakkını veren sadece iki isim var, onlardan biri kaleci Mondragon, diğeri ise ön liberoda Ayhan... Fakat, Ayhan da barut fıçısı... Sanki Hasan Kabze ile aralarında kan davası varmış gibi öfkeli... Daha Kabze oyuna girer girmez başladılar ağız dalaşına.. Şaşırdım, bir mana veremedim G.Saray'daki bu disiplinsizliğe... Güya, Ümit Karan ve İliç ile uzun bir aradan sonra ilk defa çift forvetle maça başlıyorsun. Ama bu iki forvette bal yapmayan arı gibi. Hadi, üçüncüsünü de oyuna alıyorsun, belki Ümit ile İliç'in yapamadığını Hasan Kabze yapar diye fakat onda da tıs yok... Neden bu etkisizlik? Sebep, K.Erciyes maçındaki gibi soğuk hava ve ağır zemin. Ama bunlar G.Saray gibi büyük bir takım için mazeret olmamalı. Hele üç gündür bu şehirde yatıp, kalkıyorsan, hiç olmamalı. "F.Bahçe'yi puan olarak yakalayacağım" diye çırpınıyorsan kanatların çalışmalı. Fakat ne gezer, Hasan Şaş ve Arda'yı ara ki bulasın. Koca devrede. G.Saray'ın girdiği iki pozisyon var ama Kayserispor'un bu iki pozisyona verdiği karşılık yarım düzine.. Çünkü, G.Saray'ın savunması evlere şenlik. Hele Song'u tanımak mümkün değil. Kayserispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam da çözmüş rakibinin zaaflarını, bütün atak plânlarını ya kanatlardan yapıyor ya da Tomas ile Song'un arasına indirdiği hava toplarına bağlamış. Fakat "golcülük" maharet istiyor... G.Saray'da da Kayserispor'da da eksik olan şey Hakan Şükür gibi bir golcünün yokluğuydu. Nitekim, Gökhan, İglesias ve Ragıp ile girdiği bir düzine pozisyonu değerlendiremeyen Kayserispor, maçın başındaki sonuca razı oldu. Fakat, Kayseri serüveninden arzuladığı sonuçları alamayan G.Saray'ın dün geceki futboluyla sevenlerini mutlu etmesi imkansız. Bu takıma Hakan şart... Yürüse de şart... Sahada gezinse de...