"Kadıköy'de görüşürüz!" diye randevu vermişti Tümer Metin yıllarca formasını giydiği Beşiktaş'ın yöneticilerine. Tümer dün gece Kadıköy'de bir as solist gibi sahne aldı ve o müthiş büyüleyici atmosferde hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir gol atıp, tura adını yazdırmak istedi ama Nobre'nin buna itirazı vardı: Dur "Tümer artık F.Bahçeli ise Nobre de Beşiktaşlı!" *** Hani, hayatın içinde bazı kritik dönemeçler vardır, doğru kararı verdiğinizde dünyanız değişir. İşte dün gece F.Bahçe ile Beşiktaş arasındaki Fortis Türkiye Kupası yarı final mücadelesi de aynen böyle kritik bir maçtı. Kazanıp, turu geçen sadece finalde K.Erciyes ile eşleşmeyecekti aynı zamanda köşeyi dönecek ve lig yarışında bir hafta sonra İnönü'deki maç için de moral takviyesi yapacaktı. *** Malûm Beşiktaş, 6 senedir mağlubiyet nedir bilmediği Kadıköy'e İnönü'de aldığı 1-0'lık galibiyetin avantajıyla gelmişti. İki takımın maç stratejisi de o ilk maçtaki skor üstüne şekillenmişti. F.Bahçe, "ille de galibiyet" ama en azından iki farklı bir skor elde edip, turu geçmek arzusuyla hücum ağırlıklı bir kadro ve ofansif bir taktikle başladı maça. Özellikle kanatlardan Tümer ve Tuncay ile hızlı hücumlar geliştirerek, gole gitmeyi denediler. İnanılmaz hırs, inanç ve arzu ile çok etkili görünüp, ayağa iyi paslar yaparak ilk yarıda birkaç net pozisyon da buldular. Fakat?.. Pas yüzdesi yüksek halı saha mücadelesini andıran maçın bir kusuru vardı, son vuruşlar. İşte o vuruşlarda F.Bahçeli futbolcular ilk yarı sınıfta kaldılar. Tuncay kale önünde topu minare boyu dikti. Kezman sağ çizgide aynı şekilde Tuncay'a nazire yaptı. Soldan Ümit'in arka direğe ortasına Tümer yetişemedi. İlk yarı bittiğinde kaçan pozisyonlar içim yorumum şuydu, "F.Bahçeli oyuncular mı çok beceriksiz yoksa Beşiktaşlılar mı çok iyi organize olmuşlardı?" İşin doğrusu, "savunma futbolu"nu ön plânda tutan Beşiktaş dengeli bir saha paylaşımı ile F.Bahçe'yi iyi kilitlediği gibi kontra ataklarda geriden adam kaçırarak tehlikeli de oldu. Hele Baki'nin kaleci Serdar'a faul yaparak topu kaleye gönderdiği bir pozisyon vardı ki kelimenin tam anlamıyla bir orta hakem rezaletiydi. Selçuk Dereli gibi klas bir hakem o pozisyonda golü işaretledi. Ancak yardımcısı Erdem Bayık doğru bir kararla belki de sezona mâl olacak hatayı düzeltti. Tigana ikinci yarıda Burak'ı çıkarıp oyuna Bobo'yu alarak turu uzatmaya bırakmadan bir sürpriz golle geçmeyi amaçladı ama Nobre, Delgado ve Ricardinho'nun çabası sonuç vermedi. Tur uzatmaya kaldı. HHH Uzatmada Nobre attığı şık golle kör düğümü çözdü, Beşiktaş'ı finale taşıyıp, Erciyes ile eşleştirdi. Hem de 52 bin F.Bahçeli'nin önünde. Hem de 24 yıllık hasrete bir halka daha ekleyerek. Bu gol ve bu hüzün kolay kolay unutulmaz F.Bahçeliler için.