>>> HASANS boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör) ------------- Özlüyorum... Öcü'den Tırmık'a her birini özlüyorum. Dostluğu, mizahı, ustalığı, tatlı rekabeti ve ders niteliğindeki her cümleyi özlüyorum. Ama ne mümkün kavuşmak? Her anlamlı cümlenin sonuna eklenen nokta gibi ayrıldılar, aramızdan, bir bir... Bugün; köşedaşım, arkadaşım, kardeşim kadar sevdiğim dostum; nam-ı diğer adıyla "Tırmık" Mustafa Pamukoğlu'nun ölümünün 1. yıl dönümü... Nur içinde yat kardeşim!.. Sahi; ne zaman doğduk, büyüdük ve bugünlere geldik? Ömür; iki nokta arasındaki çizgi gibi... Zamana oynuyor insan; "Yeneceğim" derken "yenik düştüğü zamana." Kariyer, başarı, zafer, şampiyonluk ve kupa ihtiraslarıyla dolu bir hikaye için; su gibi akıp gidiyor, zaman. Mum gibi; hem ortalığı aydınlatıp, hem kendini tüketiyor, hem de sevenlerini yalnızlığa terk edip, gidiyor, insan bu yarışta... Hiç hesap ettiniz mi, hayat çizgisine kaç doğru yerleştirebildiğinizi? Hiç, tartıya koydunuz mu, "güzel insan" olmak için verdiğiniz çabanın ağırlığını... Ne yaparsanız yapın, mizana çekilmeden; anlatmaya kalksak, birkaç saniyede, birkaç cümlede özetlenir biter, bütün hayatımız. Oysa bu kadar basit mi, yaşadıklarımız? Bir hayat... Bir fotoğraf... Bir başlık... Bir haber... Bir gazete... ..ve bir hikaye; okunduğu kadar kolay mı hazırlanır? Ahh!.. Saygıdeğer büyüklerim!.. Şimdi yanımızda olabilseniz... Bab-ı Ali'nin lakâp takma maharetinden "Öcü" namını alan ama aslında "Cici mi cici" bir insan olan Nejat Altav büyüğüm... Mümkün olsa da anlatsan, sayfa sekreterliğinin inceliklerini... Hurufatın önemini... Bugün "sansasyonel başlık atmakta yarışan" medyanın aksine; "Vefa'nın semt ya da okul adı olmadığını ve dostluğu pekiştiren başlıkların önemini"... Ahh, İsmet abi... Bab-ı Ali'nin "Gol fotoğrafı" beklediği dönemde bile, "Hayır!.. Futbol fotoğrafı, golden ibaret değildir" diyen ve çektiği her kareye sanat eseri değeri kazandıran Gümüşdere abim... "Gol fotoğrafı çekmemek" konusundaki onca inadına rağmen, 50 yılda çektiğin tek gol fotoğrafını kitaplaştıran ve onda bile; "Eğer futbolda gol fotoğrafı ana obje olacaksa o gol fotoğrafı Metin Oktay'ın ağları yırtan golü gibi olmalı" diye gençlere fotoğrafcılık dersi veren üslubundaki güzelliği özledim... Spor haber fotoğrafçısı, heyecan ve neşe adamı Arif Işıldayan... Hiç bir akademik unvanın olmadığı halde... Çektiği her kareye ayrı bir değer katan ustalığın sırrını anlatsa da dinlesek... Büyük usta İslam Çupi... Kelimelerin gücünü... Benzetmelerdeki tadın sırrını neden anlatmaz bize? Mesleğinin son demlerinde TÜRKİYE ailesine katılıp, şiir tadında yazı keyfini bize tattıran Orhan Aldinç abim... Kumkapı'daki ziyafetleriyle, spor yöneticiliğindeki ağır başlı vakur kişiliğiyle, İstanbul beyefendiliğinin mümtaz profiliyle, her ortamda bize ağabeylik eden ve gönül adamlığıyla gönlümüzde taht kuran Ferhan Dinçer abim... Meğer ne kadar özlemişimiz sizleri... Daha, kimler yok ki, sayamadığım... Meslekte geçen 30 yıl... Bütün objesi; "İyi kalpli güzel insan olmak" üstüne odaklanmış, 30 saniyelik kısa metraj film gibi... Ah be Tırmık; bizi nerelere sürükledin yine... Şan da, şöhret de, kariyer de isteyenin olsun... Siz, bana bir mendil verin... Ben sevdiklerim için dua edeceğim. >>> Kim ırkçı? Erme Belözoğlu'na "ırkçı" diyenler, Batı'daki en ağır suç olan "ırkçılık" kadar ciddi bir kusur işliyor!.. Neden, anlatalım... Batı kültüründe; kölelik ve sömürgecilik bir yaşam tarzıdır, rönesans kadar insanların derisine, rengine ve statüsüne göre değerler biçilmiştir. O yüzden, bu ülkelerde "siyah" ile "beyaz" arasında uçurumlar vardır, ve bunu kaşımak ağır bir suçtur. Ancak Emre'nin doğup büyüdüğü bizim kültürümüzde kölelik yasaklanmıştır. Bizim inanç sistemimizde ve ülkemizde, asiller veya lordlar kamarası olmadığı gibi, insanların diline, rengine, servetine, asaletine de bakılmaz. Bizim insançlarımızda kişinin kişiye üstünlüğü ancak ilminden dolayıdır. Yani; Emre'nin mensubu olduğu kültür ile Batı'nın değer yargıları arasındaki fark, gece ile gündüz gibidir. Hal böyle iken gecenin karanlığına bakıp Emre'ye "ırkçı" demek, "ırkçılığın daniskası" olur. İngiliz Futbol Federasyonu'na tavsiyem Emre'nin sözlerini kendi kültürü içinde değerlendirsinler, İngiliz kültürü içinde değil. Zira, bu ülkede siyahın ve beyazın kardeşliğine inanılır. >>> Taraftar ve F.Bahçelilik Guiness Rekorlar kitabındaki ilginçlikte bir haber okudum, geçenlerde ve paylaşalım istedim. Sheila Candigo adında ateşli bir taraftar, Brezilya Ligi'nde kötü günler geçiren Fluminense Teknik Direktörü Cesar Gusmao'ya taktik vermek için tam 25 bin dolar harcar ve Rio de Janeiro'da yayımlanan O Globo gazetesine; "Gusmao'ya nacizane öneriler" başlığı ile tam sayfa ilan verir. İlanda şunlar yazılıdır: "İtirazım var. Lütfen Tuta'nın yanına gerçek bir forvet koy. Mümkünse Alex veya Beto olsun. Artık Lenny'yi oynatma. Lütfen Fluminense'nin düşmesine izin verme. Hiçbirimiz bu işkenceyi hak etmiyoruz." Çok düşündüm, bizde de böyle bir taraftar çıkar mı diye!.. Hayır, daha ateşlisi çıktı... Sanki ısmarlanmış gibi... "Şampiyon olamazsanız, dolandırıcılıktan dava açarım!" diyen biri bu... Ama her hangi biri değil... İzmir'den Mehmet Ali Tuncay adında F.Bahçe taraftarı bir avukat... Tek farkı, Brezilyalının 25 bin dolara verdiği ilanı onun Sabah gibi bir gazetede bedava yayınlatmış olması. İşte bu noktada bir kurt düştü içime. F.Bahçe logolu kredi kartı ve kupalarıyla poz veren Mehmet Ali Tuncay gerçekten F.Bahçeli mi diye?