Sezona bedeldi Trabzonspor maçı F.Bahçe için. Karadeniz ekibi prestij, sarı kanaryalar ise şampiyonluk peşindeydi. O yüzden daha maç başlarken tansiyon yükseliverdi. Gerçi bunda sarı-lacivertli tribünlerin maç öncesinde yapmış olduğu, "Satılmış Trabzon" tezahüratlarının etkisi oldu. Lorant geçen haftaki Beşiktaş zaferinin teknik, taktik ve oyuncu seçimi anlamında baş mimarıydı. Bu hafta da Trabzonspor karşısına Revivo, Yusuf, Andersson ve Serhat'tan kurulu dört forvetli bir takım çıkarmıştı. Belli ki, Alman teknik adam şova dönük bir zafer hedefliyordu. F.Bahçe, stadını dolduran 55 bin kişinin önünde Trabzon maçını kazandı ancak gole kadar olan zamanı büyük bir sıkıntı içinde geçti. Sahada 1-9-1 şeklinde yer alan Trabzonspor önce rakibine gol attırmamayı hedeflemişti. Nitekim kendini çok mecbur hissetmedikçe yakaladığı kontratak fırsatlarında bile Da Silva dışında ikinci bir oyuncusunu hücuma sürmedi. Bu süre içerisinde maç tek kalelik bir oyuna dönüştü. Sarı-lacivertliler tam 6 net pozisyon buldu. Fakat bu pozisyonların hepsinde F.Bahçe'nin karşısına dikilen tek adam vardı, Trabzonpor'un genç kalecisi Bülent. Üç Anderrson, iki Serhat ve bir de Revivo'nun vuruşlarında 6 net gole engel olmuştu bu kaleci. Burada Lorant'ın bir taktik eksikliği vardı. Bütün gol düşüncesini kanatlardan Revivo ve Ali Güneş'in yaptığı ortalarda Andersson'un kafadan kaydedeceği gole bağlamıştı. Fakat bu futbolcu üstün fiziğine rağmen hem yer, hem de havadan yaptığı vuruşlarda çok beceriksiz bir günündeydi. Üstelik Güngör, Macit ve Kürşat'ın oluşturduğu kademeli savunma Andersson'u mükemmel bir markaj altında tutuyordu. İşte o noktada yanımdaki gazeteci dostlara "Andersson'un arkasından ikinci bir oyuncuyu hücuma çıkarıp golü onunla bulmalı, bunu yaparsa Trabzon'u çözer" demiştim. Çünkü oyun kendini gösteriyordu. Bir gol Trabzon'un guardını düşürecekti. Nitekim bunu ikinci yarıda Revivo'nun attığı gol gerçekleştirdi. Ondan sonrası Trabzonspor'un o katı savunmasının dağılmasına ve F.Bahçe'nin gol şovuna dönüştü. Böylelikle F.Bahçe amacına ulaştı ama Ali Sami Yen'den gelen G.Saray'ın galibiyet haberi bu maçın coşkusunu buruklaştırdı.