Portakal orda kal!

İyi futbol kötü sonuç mu?Kötü futbol, iyi sonuç mu?Sizi bilmem ama ben, "Hem şöför mahalli hem de 25 kuruş" diyenlerdenim.

Ama böyle stratejik maçlarda ne yer seçerim ne de tatlı çekirdek.

Amaca hizmet eden sonuca; hangi düşünce ve kim katkı sağladı ona bakarım.

İşte; "telafisi olmayan viraj" diye değerlendirdiğim dün geceki Çek maçında sırf bu yüzden ne 90 artının detaylarına baktım, ne de maçta tempo, ritm ve canlılık aradım.  

Özetin özetine dönüp; Selçuk İnan'ın o penaltı golüne ve oluşumuna ayakta avuçlar dolusu alkış tuttum.

Helal; yiğitlerim!

Helal olsun size!

Arkadaş kolay mı, Hollanda'nın Kazakistan galibiyetinden sonra böylesine kritik ve stratejik bir maçı oynamak?

Hayır; milyon kere hayır!

O ağır psikoloji altında ayaklar titrer, top kontrolü zorlaşır, pas adrese gitmez, her geçen dakika sinir harbine dönüşür ve maç büyük bir ıstıraba döner!

İşte o an sevk ve idare adına; böyle kaotik ortamı başarıyla yönetecek saha içi ve saha dışı lidere ihtiyaç vardır.

Tıpkı; kaptan Arda Turan ve Fatih Terim gibi.

Helal, ikisine de helal olsun.

Sadece golleri atan Selçuk'a ve Hakan Çalhanoğlu'na değil; büyük bir amaç etrafında kenetlenen ve ay-yıldızlı formanın altında destansı zafere imza atan bütün futbolcularımıza, bu zafer analarının ak sütü gibi helal olsun.

Pardon! Fatih Hoca o başlangıç bölümündeki Hollanda maçından sonra Çek maçının senaryosunu "riskli" oyundan "kontrollü futbol"a çevirip, "kazanamazsan kaybetme" anlayışı ile maçın ilk yarısında tek bir pozisyon üretemeyince kafalarda oluşan, "Bu futbol bize nasıl play-off getirir?" sorusuna takılmanın ne kadar anlamsız olduğunu gördük. İkinci yarıda Hollanda maçındaki o mücadele anlayışı sahaya yansıdı ve istediğimiz sonuç ortaya çıktı.  

Fatih Hocanın dediği gibi...

Düşüncede, hayalde, hedefte tek bir yol var o da finallere gitmek. 

Başka yol yok! 

"Ya gideceğiz ya gideceğiz!".

Bu bir and'dır.

MAÇIN ADAMI: Arda Turan
KIRILMA ANI: Selçuk İnan'ın penaltısı