Renkli Beşiktaş!

G.Antep deplasmanı zordu Beşiktaş için. Samet Hoca hafta arası buna dikkat çekmişti. Ama iki yarıda iki ayrı takım olur mu? Oluyor. Bir elmanın iki yarısı gibi, bir yarısı lokum tadında diğer yarısı ise mayhoş... İlk 45 dakikada adım adım yükselen Beşiktaş'tan güzellikler izliyoruz. O Beşiktaş saha seçmiyor, içeri, dışarı fark etmiyor. Küçük-büyük ayırt etmiyor, her rakibe karşı aynı ton, kararlık, özgüven ve aynı arzu içinde ama alabildiğine sakin ve etkili oynuyor. Rakipten daha çok koşarak, topa daha sağlam basarak. Öne doğru oyunu Fernandes, Olcay, Holosko ve Almeida ile akıllıca oynayarak, "Ben yeni Beşiktaş'ım" diyor. Hakkını teslim edelim; sağda Hilbert, solda Uğur Beşiktaş'ın iki beki de hücuma şimşek gibi çıktılar bu bölümde. Maestro Fernandes'e orta alanda Veli ve Necip öyle güzel eşlik ettiler ki; ancak o kadar olur. Bu güzelliğe Olcay, Holosko ve Almeida da destek verince Beşiktaş'ı seyretmek bir başka keyif oldu. Hele Olcay'ın altı pasta buluşmasıyla gelen gol muhteşemdi. Gol; Fernandes ile başlayan ve Almeida ile olgunlaşan komple bir hücum organizasyonu başarısıydı. Ancak beni şaşırtan bu kadar rahat top çeviren ve rakibine adeta "eller yukarı" çektiren Beşiktaş'ın bu bölümde ikinci golü neden üretemediğiydi? Ne demişler; atamayana atarlar... Belli ki; soyunma odasında Hikmet Karaman'ın sihirli değneği dokunmuştu G.Antepsor'a. İkinci yarıya Bekir-İsmail Sosa değişikliğiyle çıktı G.Antep ama ev sahibi ekipte değişen sadece bu kadar değildi. İkinci yarıda, oyundan düşen Veli ve Necip'e karşılık sahada daha diri, bir G.Antep vardı. Beraberlik golü de bu değişimle geldi. Ancak Samet Aybaba'nın akıllı hamleleri Almeida ile bu hafta da Beşiktaş'ı "kazanan takım" yapmaya rakam kalmıştı ki; Cenk ve Orhan Gülle buna izin vermedi. Sonuç mu; G.Antep deplasmanı da gösterdi ki; Aybaba'nın Beşiktaş aşısı puan olarak fire verse de artık tutmuştur.