"Ne yaptın Daum!" Old Tafford'daki o, 6-2'lik kâbus gecesinden sonra böyle seslenmiştim Alman teknik adama. "Sende dört tane Rooney var... Tuncay, Alex, Nobre ve Van Hooijdonk! Ah Daum ah, ne yaptın böyle!'' Haksız çıkmadım... Ama atı alan Şampiyonlar Ligi'ne gitti, F.Bahçe ise UEFA'da teselli arayacak! Yazık! *** Dün geceye dönersek tek kelimeyle "bayıldım!.." O muhteşem golleri atan Tuncay'a!.. Bayıldım, gücüne inanan ve kazanmak için her şeyini ortaya koyan F.Bahçe'deki oyun disiplini, yardımlaşma, hırs ve inanca... Bayıldım, Sir Alex Ferguson 'un sözüm ona "gençleştirme" tuzağına düşmeyen ve "kazanabilecek bir taktik ve tertiple" cesaret yüklü olarak F.Bahçe'yi sahaya süren Daum'a... *** Sir Alex Ferguson, Daum 'dan çok daha kurt bir futbol adamı. Uyanık mı, uyanık... Tecrübeli mi, tecrübeli... Diplomat mı diplomat... Bir ekibi ekip yapan ve o ekibe değerler kazandıran strateji adamı Ferguson! Nitekim, daha maça çıkmadan mücadeleyi kazanabilmek adına ne oyunlara başvurdu. Dilerseniz burada filmi geriye saralım ve maç öncesine bakalım. F.Bahçe'nin onur mücadelesi olarak gördüğü ve Daum 'un "6-2'nin intikamını mutlaka alacağız" diye çıktığı maça Ferguson diplomatik bir manevrayla daha mücadele başlamadan öyle bir hava verdi ki, sarı - lacivertlilerin "Prestij" mücadelesi gazozuna maç havasına girdi. Neden biliyor musunuz? Ferguson, ilk maçta hat-trick yapan Rooney 'nin yanı sıra önemli yıldızları; Keane, Scholes ve Giggs 'e "Yılbaşı" izni vermiş, İstanbul'a getirmemişti. Bir diğer önemli silahı Van Nistelrooy ise sakatlığı sebebiyle dinlendiriliyordu. Anlayacağınız kağıt üstünde F.Bahçe'nin karşısında genç bir takım sürüyordu, Ferguson. Evet, M.United'ın yıldızları yoktu... Ama en az onlar kadar değerli oyuncuları vardı sahada... Mesele Portekizli golcü Ronaldo fena bir oyuncu muydu? Fransız futbolcu Bellion 'un nesi eksikti? Miller, Richardson ve Fletcher ile kaptan Phil Neville tecrübesiz miydi? Hayır değil. Ama, dedik ya, Sir kurt bir futbol adamıydı... Pabucun pahalı olduğunu görmüştü. Hiç değilse vaziyeti kurtarma peşindeydi. *** Fakat hayır!.. F.Bahçe dünyanın küçük, Daum oyuncuların büyük olduğunu fark etmişti... Alex fantastik şov günündeydi... Aurelio, Önder, Luciano, Servet ve Ümit 'ten oluşan dörtlü savunmanın önünde dozer gibi duruyordu. Bu futbolcu hem rakipten top söküyor hem de geriden hazırladığı ataklarla İngilizler'i şaşkına çeviriyordu. Serkan, Selçuk, Tuncay orta alanda inanılmaz bir efor sarfettiler. Forvette Nobre hem önde basıyor ve rakip savunmanın hücuma çıkmasını engelliyor hem de çapraz koşularla geriden gelen Selçuk ile Tuncay 'a boş alan açıyordu. Özetlersek, F.Bahçe kalecisi, savunması, orta sahası ve forvetiyle kusursuz, mükemmel bir oyun ortaya koydu. O uyumlu orkestranın şefi hiç tartışmasız Tuncay 'dı. Bu büyük futbolcu hem Ronaldo' yla mücadele ediyor, hem de hücuma çıkıp gol kovalıyordu. Attığı ilk gol inanılmazdı. Dar alandaki ikinci gol ise en az ilki kadar güzeldi.