Şu günlerde en çok muhatap olduğum soru şu: "Derbiyi kim kazanacak? F.Bahçe mi, Beşiktaş mı?" Tahminlerime güvenirim, görüşüm şu: Bu derbi sabaha kadar sürse de sonuç berabere biter. Çünkü, Beşiktaş aşırı rahat... Kazanmak için risk alacak ama tedbiri de elden bırakmayacak. İnönü'deki maçta sütten ağızı yanan Daum, F.Bahçe'yi bu defa aşırı kontrollü oynatacak, gol yemeden golü düşünmeyecek. Çünkü büyük yarışta en yakın rakibine 7 puanlık bir avantajı var. Kanat'ın "Atom Karınca" balonu Sabah yazarı Kazım Kanat'a sorarsanız, dünya onun etrafında dönmektedir. Türk futbolunun tüm markalarında onun imzası vardır. Nitekim, Beşiktaş Teknik Direktörü Rıza Çalımbay'a "Atom Karınca" adını da o vermiştir. İddia bu, bizce bir mahsuru da yok. Ama, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören buna inanmamış olmalı ki, Beşiktaş yazarlarını bir arada görünce, "Hoca için 'Atom Karınca' ifadesini ilk kim kullandı?" diye sordu. TSYD eski başkanı Attila Gökçe, "Tercüman'da Güven Taner ile masalarımız yanyanaydı. Rıza için 'Atom Karınca' ifadesini ilk o kullandı" demez mi? Yıldırım başkan pek keyiflendi. "Güzel adam" sözüyle meşhur Vedat Okyar abimiz de "Ben de öyle biliyorum. O ismi Güven koydu, Kazım değil!" deyince Yıldırım'ın mutluluğu bayramlarda bir balonu patlatmanın keyfini yaşayan çoçuklar gibi bir kat daha arttı. Bilenle bilmeyenin farkı Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören dedi ki, "Yargıtay'ın MHK'yla ilgili kararı futbola bomba gibi düştü. Sezon sonunda küme düşen ya da şampiyon olan kulüplerden biri mahkemeye giderse kaos olur. Kanaatimce gidecekler de!" "Buyrun buradan yakın" denilen bu açıklamayı hissi buldum ve iddiasını açmasını istedim başkanın. Başkan sustu. Bu kez, "Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir" diyen Yıldırım'a, eski futbolcu yeni spor yazarı dostumuz Rıfkı Soysal destek çıktı: "Çok haklısınız ligler tescil edilmez, hiç bir takımımız Avrupa'ya çıkamaz, gelecek sezon da başlamaz!" "İnsaf be Rıfkı!.." diye tepki gösterdiğim anda, bu mesleğin duayenlerinden Güven Taner söz aldı, "Rahat olun beyler... Ligler de tescil edilir, sezon da başlar. Öyle kaos da olmaz!" Taner'i ayakta alkışladım... Çünkü, kanunu, yönetmeliği, ligleri kimin tescil edeceğini biliyordu. Çünkü o, yıllar yılı kuralları hıfzederek duayen olmuştu. Bir gecede spor yazarı olanlardan değildi. Soysal'ın bilmediği "tescil" gerçeğini "Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu"nun yapacağını biliyordu ve toy meslektaşına bir güzel anlattı. Diline sağlık Taner usta! Göztepe'nin çığlığını duyan var mı? Hey gidinin Göztepe'si... Bir dönem Avrupa'da yüz akımızdı. Sadece İzmir'in değil Ege'nin de incisiydi. Şimdiler de sahipsiz, 2 Lig B Grubu'nda kümede kalma mücadelesi veriyorlar. Başkanı İskender Tuzsuz bey, "Enkaz devraldık" diyor. Haklıdır, Dinç Bilgin'den sonra 16 trilyon borçla teslim almış kulubü, ne diyecek ki başka... Gerçi, gençlerden bir futbol ordusu kurmuş. Yusuf, Cenk, Anıl, Süleyman, Ayhan ve Semih... Hepsi, Genç Milli Takım'ın oyuncuları. Yarının büyük Göztepe'sinin temelleri bugünden atılmış!.. Ama önce kümede kalma peşindeler... İzmir'deki iş adamlarına sesleniyorlar, "Gelin bize sponsor olun!" diye... Ama, çığlıklarını duyan da yok, kulüpte para da, pul da... Ehh... Onlar da profesyonel... Büyük kulüplerde servete boğulanlarda,,, İşte bu da futbolun cilvesi. Amigodan gazeteci olursa... Vay benim mesleğime! Üç kelimeyi yan yana getiremeyenler, nerede ne sorulacağını bilmeyenler, meslek olgunluğu, üslup ve yayın politikasından bihaber olanlar, kendi çıkarını toplum çıkarının önünde tutanlar... Hepsi spor yazarlığının cazibesine kaptırdı kendini... Bir meslek bu kadar sulanır ve böyle erozyona uğrar da amigosu, fanatiği yazmaz mı? Onlar da oldu, nihayet... Sonuç mu, komedi? İşte size o komediden bir örnek: Beşiktaş'ın amigosu Allen yazdığı gazete adına Beşiktaş Teknik Direktörü Rıza Çalımbay'ın spor yazarlarına verdiği yemeğin konukları arasında. Her basın mensubu gibi o da soru hakkını kullanıyor. Ne mi soruyor, sıkı durun: "Hocam, Beşiktaş'ın daha renkli bir takım olması için yabancı oyuncu kontenjanının tamamını Pascal gibi siyahi futbolculardan yana kullanamaz mıyız?" Mıhlama "Büyük insanlar, kartallar gibi yüksekten uçarak, yükseklere yuva yapar ve tek başına yaşarlar."