Sadece Alex'in 100'ü güldü!

Ne yapsın Aykut Hoca? Üç bininci golü bulamasa da Alex'in harika golü sayesinde zorlu G.Antep'ten deplasmanından 3 bin vatlık bir enerjiyle dönmek üzereydi ki F.Bahçe, önce Serdar Kurtuluş'un balyozu sonra Olcan'ın vuruşu indi kafalara! Yazık! Ancak o darbeye kadar önde giden F.Bahçe'de bir dizi sorunların biriktirdiği tehlike çanları da çalıyordu. Alex dedik de o ne klas bir goldü? Tam sihirbaz Alex'e özgü; 100'ler kulübüne yakışan bir gol! Torunlara anlatılacak türden. Ancak, bu güzellik neden birden fazla tekrarlanamaz, bir maçta? O nedeni de söyleyeyim; Emre Belözoğlu her ne kadar sırf arkadaşlarına destek olmak adına G.Antep gelmiş olsa da F.Bahçe'de hâlâ takım olma yolunda o kadar çok eksiği var ki, hangisini sayayım. Mesele Kocaman, kafasında tasarladığı ideal on biri sahaya bir türlü süremiyor. Sakatlılar ve cezalar, hocanın belini büküyor. Nerede Lugano? Yobo-Bekir ikilisi savunmanın merkezinde giderek birbirlerine alışsalar da o ikilinin eksiği de geriden oyun kuramamak. Bir de Stoch solda ne kadar hareketli olsa da kanatlarda canlılık yok. Kanat savunması deseniz evlere şenlik! Netice olarak G.Antep forvetleri ile F.Bahçe kalecisi Volkan arasında geçen maçta Serdar Kurtuluş sağdan indi, bir şut çıkardı ki, öyle böyle değil, sonunda gecenin kahramanı Volkan dahi çaresiz kaldı. Yedikçe yedi. Olcan'a da boyun eğdi. Aykut Kocaman için asıl sabır ve azim süreci şimdi başlıyor. Bakalım F.Bahçeliler, bu sürece tahammül edebilecekler mi?