Şampiyonluk kime yakın?

En çok muhatap olduğum sorulardan biri şu, "Bu sezon F.Bahçe için şampiyonluk hayal mi?" Yani, müneccim değiliz, "hayal" ya da "değil" onu hiç bilemeyiz. Ama rakamların dili, bize iki farklı yorum şansı veriyor. Birincisi; hiç açıcı değil, F.Bahçe'nin geçen sezonki son 10 haftaya kadar olan performansı bende bu fikri uyandırıyor. Ama son 10 haftalık periyoda göre, liderle olan 9 puanlık farkın kapanması "Niçin hayal olsun?" demek de mümkün. Bu tespitten sonra eğri oturup, doğru konuşalım. Bu sezon ki, F.Bahçe geçen sezonkinden daha mı iyi, yorumunu size bırakıyorum. İkinci sorum da şu, bu sezon ligin ilk yarısında sadece 9 puan kaybeden Trabzonspor, bundan daha kötü bir performans sergiler mi, hiç sanmıyorum. Diyelim ki, ikinci yarıda da 9 puan kaybetsin, kaybetmez ya. Şimdi, bilançoya bakalım; ligin ilk yarısını 33 puanla kapatan F.Bahçe, diyelim ki ikinci yarıyı hiç kayıpsız + 51 puanla kapattı, böyle bir ihtimal yok ya, etti mi, size 84 puan. Peki, şu an, Trabzonspor'un kaç puanı var, 42 puan, ikinci yarıda da bir o kadar toplayabildiğini varsayalım, etti mi 84 puan. Şimdi soruyorum size, şampiyonluk kime daha yakın? BİR HABER Başkan Aziz Yıldırım ile Aykut Kocaman buluşup, ara transfer için kalıp gidecekleri belirleyeceklermiş. Güldürmeyin beni, Gökhan Ünal, Kazım, Semih, Lugano ve Bilica gözden çıkarıldığına göre F.Bahçe de belli olmayan ne kaldı ki? Hayır, kanaatimce, başkan ve hocanın gündemi daha başka konular olmalı. Yeni golcü Carew mi? Yönetime yakın F.Bahçeli bir dostum anlattı, "Atıl kapasiteyi aktife çevireceğiz!" Anlamadım, dedim. "Aramızda" diyerek özetledi, "Koşan, oynayan kalacak, koşmayan gidecek!" Bu ne anlama geliyor dercesine dudak büktüm. "Gökhan Ünal'dan sonra Semih'e de yol verecek hoca" dedi. Aykut Hoca için camiadaki eleştirileri hatırlattım, "Başkanımızın Hoca'ya inancı tam. En azından sezon sonuna kadar, desteklenmesini istiyor" dedi. Ya "Güiza?" diye sordum, yorum yapmadı. Sadece "Alex düğümü çözdü" diye devam etti. Dedim ki, ilk yarıda 7 gol atan Semih tercihinden amaç, 6 ay sonra serbest kalacak oyuncudan para kazanmak ve daha iyisini transfer etmek ise tercih mantıklı. Ama Semih gidip de Carew gelecekse, orası biraz düşündürücü. Ne dersiniz, Gökhan ve Kazım'dan sonra Semih'i de gönderip, sadece Niang ve Alex'e mahkûm olmak, F.Bahçe'ye ne kazandırır? Niçin kıskansın? F.Bahçeliler, G.Saray'ın yeni stadı, Aslantepe'yi kıskanıyorlarmış, niçin kıskansınlar. F.Bahçe de gidip, o statta maçlar oynayacak mı? Ayrıca F.Bahçeliler yeni bir stat yapacaksa bu, mevcuttan çok iyi olmak durumunda değil mi? Demek ki, kıskanmak değil model seçip, örnek almak gerekmez mi? Yıldırım'ın arzusu! Kırk yıl düşünsem F.Bahçe Başkanı'nın "Adalet" söylemiyle kamuoyunun huzuruna çıkacağını hayal edemezdim. Fakat oluyormuş, insanın düşünemediği şeyler de oluyormuş hayatta. İşte, Aziz Başkan'ın o, insanı şaşırtan arzusu: "Kimseye ayrıcalık yapılmasın; kurallar herkese eşit uygulansın! Hakem gördüğünü çalsın, penaltıysa penaltı, golse golü versin!" Var mı, fena bir şey bu istekte, yok! Peki, yarım asrı aşkın süredir Anadolu kulüplerimizin başkan ve yöneticileri de aynı arzuyu seslendirmiyor muydu, seslendiriyordu. Demek ki, artık, futbolun doğu yakası ile batı yakası ortak noktada buluştu. Hepsi birden "adalet" istiyor, bundan daha güzel ne olabilir? Emenike Tankut'a bağlı! F.Bahçe, K.Karabük'ün Nijeryalı santraforu Emenike'yi renklerine bağlamayı istiyor. Bu konuda ısrarlı. Ama transfer, K.Karabükspor Başkanı Hikmet Feridun Tankut'a bağlı. Şu anda Kıbrıs'ta tatilde olan başkan, Nijeryalı golcüyü en azından sezon sonuna kadar kadroda tutmak istiyor. BİR FOTOĞRAF (Aykut Kocaman) Gözlerimi kapar vazifemi yaparım!