Şampiyonluk kimin eseri?

Bir takımın başına gelebilecek tüm olumsuzlukları yaşamış. Sezona 12 yeni isimle başlamış. 6 maç seyircisiz oynamış. Yarış içinde başkanı ve hocası rahatsızlanıp, ayrılmış. Eh ekonomi deseniz, zaten felç; kulüp TMSF'nin eşğinden dönmüş. Ama bu durumda bile şampiyonluğu kimseye bırakmamış! Şimdi sorum şu; şampiyon G.Saray kimin eseri? Adnan Polat mı, Adnan Sezgin mi, Kalli mi, yoksa Cevat Güler mi? Kanaatimce gerçek şu; G.Saray'ı kulüp kültürü, ekip ruhu ve her türlü olumsuzluk karşısında bile özgüvenini kaybetmeden zaferi isteyenlerin eseridir, bu şampiyonluk. Bunun temelindeki isim de Feldkamp'tan başkası değildir. Alman teknik adam en sıkıntılı dönemde bu G.Saray'ı yeniden yapılandıran bir teknik adamdır. Yiğidin hakkını yiğide teslim etmek gerekir! Terim'in makul açıklaması "Fatih Terim, Hakan Şükür'ü neden 2008 kadrosuna almadığını kamuoyuna anlatmalı" demiştik. Beklenen açıklama geldi. Hakan Şükür'ün yıllardır pivot santrafor oynadığını ancak son 15 yılda futbolda inanılmaz gelişme yaşandığını, artık pivot santraforun yerini hızlı hücumcuların aldığını, o sebeple Şükür'ün yerine Nihat, Gökdeniz, Halil ve Mevlüt'ü tercih ettiğini söyledi Fatih Hoca. Doğrusu bu açıklama bana da mantıklı geldi. Fakat Mehmet Topuz, Fatih Tekke, Ümit Karan, Gökhan Ünal ve Mehmet Yıldız da aynı gerekçeyle mi dışarıda kaldı, onu çözemedim. Yoksa, "joker oyuncu" tercihi mi etkili oldu, onların dışarıda bırakılmasında Fatih Hocam? Yılın teknik direktörü Türkiye, onu Metin Diyadin'in görevi bırakmasından sonra tanıdı. Ama o (10 yılı Süper Lig'de) 16 yıl futbolcu, 10 yıldır da teknik adam olarak gözümüzün önündeydi. G.Birliği'nde 2 kere Turkiye Kupası kaldırdığını fark edemedik. Antrenörlüğe memleketi Sakarya altyapısında başladı. 2 yıl G.Birliği, 2 yıl da Ç.Rize'de Pecze'nin, sonra Diyarbakır'da Oğuz Çetin'in yardımcılığını yaptı, Kırıkkale ve Çankırı Belediye'de teknik direktör oldu, yine fark edemedik. Aldırmadı, sesini duyurabilmek için ne futbolcu tekmeledi, ne şov yaptı, ne de hakem suçladı. Sadece işini yaptı; daha önce hiç Süper Lig deneyimi olmayan ve "İlk puanını ne zaman alır?" endişesi içindeki OFTAŞ'ı 4-2-3-1 taktik kurgusuyla maç başı 1.17 puan ortalamasıyla oynayan, istikrarlı, tempolu ve seyir zevki yüksek bir takımı haline getirdi. Oyuncuları İlhan ve Giray'ı A Milli Takım'a, Orhan ve Murat Kalkan'ı Ümit Milli Takım'a kazandırdı. O yüzden Süper Lig'de yılın teknik direktörü benim için, ne şampiyon Cevat Güler, ne de kupa şampiyonu Tolunay Kafkas, OFTAŞ'ın hocası Osman Özdemir'dir! Kapucu neden sustu? Teknik direktör Orhan Kapucu, Sakaryaspor yenilgisinin ardından zehir zemberek bir çıkış yaptı. Dedi ki, "Samsunspor'un düşmesini isteyen kişiler var. Hepsini açıklayacağım!" Merakla bekledim, kim bunlar diye. Ama nafile! O gün bugündür Kapucu'nun ağzını bıçak açmıyor! Kapucu susarak kimi koruyor? UEFA A lisansı alacaklar UEFA A Lisans Güncelleme Kursu'na ilgi büyük. Kursa Abdullah Ercan, Arif Erdem, Bülent Korkmaz, Bülent Uygun, Esat Karaberberoğlu, Hakan Kutlu, Halim Fıçıcı, Hamdi Arslan, Hami Mandıralı, İlker Yağcıoğlu, Mehmet Özdilek, Metin Çekiçler, Mustafa Yücedağ, Mutlu Topçu, Ogün Temizkanoğlu, Oktay Çevik, Rahim Zafer, Recep Çetin, Sinan Turhan, Soner Tolungüç, Suat Kaya, Tayfur Havutçu, Ufuk İskender ve Zafer Turan şimdi lisans bekliyor. Bir köşeye yazdım İnsanlar var, kapalı kapılar ardında atar tutar. Fakat sözleri kendini bağlayınca da ağzını bıçak açmaz. Sanki o söz ondan çıkmamıştır. Geçenlerde de böyle bir şey oldu. Biz de dedikoduyu kaynağında bitirelim, gerçeği öğrenelim diye söylenenleri haber yaptık. Tabii kaynağımızın, "Sakın benden duymuş olma" ricası için verdiğimiz söz gereği, habere adını yazmadık. Haber yayınladıktan tam 3 gün sonra Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan bir açıklama gönderdi, "Fatih Terim ile sonuna kadar beraberiz" diye. "Oh!" dedim, rahatladım. Büyük bir memnuniyetle o açıklamayı aldım sakladım. Haziran sonunda unutmayayım diye de bir köşeye yazdım. Bekleyelim görelim!