G.Saray, abonesi olduğu Şampiyonlar Ligi'ne yine müthiş bir başlangıç yaptı. Sarr ve Arif ile dünyanın en zor ligindeki ilk maçında L.Moskova'yı Moskova'da dize getirdi. Ama, Sarr'ın golüne kadar... Yüreklerde yağ kalmadı... Ah şu direkler!... Önce Arif!.. Sonra Ergün! Bu kadar mı acımasız bu direkler? Yoksa, çok mu aceleci bizim aslan yürekler! Hayır, "Sabırla koruk helva olur... Sabret gör!" diyor sahadaki Aslanlar!.. Bastıran, alan daraltan, rakibi bunaltan G.Saray'ın pozisyonları üst üste geliyor... Ama direkler geçit vermiyor... Artık, ümitler tükenmek üzere... Felipe ciğerlerine körük, ayaklarına mancınık takmış... Orta sahayı enine - boyuna ve çapraz koşularla parselliyor... Yetinmiyor, postacı gibi, tüm topları adresine gönderiyor... Onunla görev paylaşımı yapması istenilen bizim Ayhan da Felipe'nin futbol büyüsüne kapılmış, tribündeki seyirci gibi hayran hayran arkadaşını seyrediyor. Felipe'nin adresine gönderdiği milimetrik paslar, Batista'nın öne taşıdığı toplar pozisyon oluyor, tehlike doğuyor ama bir türlü gol olmuyor. Bir, iki, üç!.. Belli ki, sihirli bir el istiyor bu maç!... Bir el dokunsun ve "Türkler fethe geldiler!" diye manşet atan Ruslar tesbitlerinde yanılmasın!.. O da oluyor... Maçın en kritik yerinde, o el uzanıyor. Cimbom'a tarihi başarılar yaşatan Fatih Terim, orta sahada aksayan Ayhan'ın yerine Pinto'yu, Hasan Şaş'ın yerine de Sarr'ı oyuna alarak, Aslan'ın öldürücü pençesini harekete geçiriyor. Sahanın yıldızı Felipe'nin hazırladığı pozisyonda Pinto'nun nefis ortasına kafayı vuran Sarr, G.Saray'a sadece ilk golü kazandırmakla kalmıyor, maçı kolaylayıp, Şampiyonlar Ligi'nde umuda uzanan kapıyı da açıyor. Gecenin şanssız adamı kral Arif'e de bu güzelliğe bir taç düşmek kalıyor. Kolay lokma görülen L.Moskova ise hiç de kolay olmadığını gösterdi. Bu takımı yeniden şahlandırmaya yemin eden Yuri Semin aslında dersini iyi çalışmıştı... G.Saray'ın gol yollarını tıkayacak tedbirleri kendine göre almıştı. Sahaya 3-5-2 düzeninde yerleştirdiği L.Moskova'nın Evseev, Loskov, Drozdov, Maminov ve Lekcetho'dan kurulu orta sahası aslında çok koşuyor ve çok mücadele ediyordu... Savunması ise Pachinine'in omuzunda tahtaravalli gibi Arif'in koşuyoluna göre alçalıp yükseliyor, ama pek az gedik veriyordu. Ama G.Saray, Rusya'dan istediğini almasını bilerek döndü. Bundan sonrası bundan iyisi olsun.