Sesinizi çıkarmayın!

Dört gol dört de direkten dönen top!.. Her şeyi özetliyor... Bu saatten sonra şampiyon kim olursa olsun, benim için artık "Hangi kulüp daha büyük?" sorusunun bir tek cevabı var.. O da hiç tartışmasız; F.Bahçe!.. *** Bu büyüklük ne dün gece Appiah, Luciano, Alex ve Anelka'nın golleriyle G.Saray'ı yerle bir ettikleri için ne de Kadıköy'ü karnaval yerine çevirdikleri için!... Hele hele F.Bahçe Stadı, Samandıra, Faruk Ilgaz ve Dereağzı gibi 5 yıldızlı tesislere sahip oldukları için olmadığı gibi futbolda üst üste kazanılan iki şampiyonluktan sonra bu sezon iki hedefe birden koştukları veya amatör şubelerde 6 yıldır birinciliği kimseye kaptırmadıkları için de değil. Peki neden? Büyüyen dev F.Bahçe'yi her türlü imkansızlığa kadar geçen ve Kadıköy'e G.Saray'ı 3 puan önde getiren Belçikalı dahi Gerets'in zayıf karnını keşfedip, Avrupa Aslanı'nı bir kedi sessizliğine çevirdikleri için. *** Sözüm ona "Hedefimiz galibiyet" diyerek Kadıköy'e gelen Gerets'in sahaya sürdüğü onbir onu yalanlıyordu. İliç'i yedek, Uğur ve Ferhat gibi iki genç sahada ve sağ bek Cihan ön liberodaydı. Bu tercih G.Saray için intihar gibi bir şey oldu. Nitekim Saidou önce döküldü, sonra çift sarıdan kırmızı ile G.Saray'ı 10 kişi bıraktı ve F.Bahçe'nin ekmeğine yağ sürdü. Bu zaafları fark eden Daum'un F.Bahçe'si, 6 Kasım 2002'deki 6-0'lık zaferin rahatlığı içindeydi. Maça Servet ve Selçuk ile başlaması hem orta sahada Appiah, Tuncay ve geriden bindirmeler yapan Luciano gibi oyunculara şut yollarını açtı hem de takım savunmasına güç kattı. Nitekim bu dahice plân sayesinde F.Bahçe aradığı golleri buldu ve zor maçı kolay kıldı. *** Bundan sonrası mı? Açıkçası, sarı ve kırmızı kartlar yüzünden Hasan Şaş ve Saidou'suz G.Saray'ın, bu hafta Ankaraspor önündeki halini çok merak ediyorum... İyisi mi, ben de dahil tüm G.Saraylılar'a bir tavsiyem var, lütfen sezon sonuna kadar hiç sesinizi çıkarmayın!