Sessiz darbe

A -
A +

..Ve dediğimiz oldu. İnatlaşmalar, gurur bir tarafa bırakıldı, G.Saray, Elazığspor maçına Hasan Şaş'la çıkmanın açık farkını gördü. Hasan Şaş'lı G.Saray daha olumlu, daha atak, daha tempolu bir takım olarak güven verdi. Bir futbolcu bir takıma bu kada etki eder mi demeyin. Eğer bu oyuncu Hasan Şaş gibi çok koşup, alan daraltıyor, Czinege'nin bulunduğu kulvarı kapatıp bir de gol atıyorsa, etkisi de farklı oluyor. Aferin be Hasan Şaş. Kritik İngiltere maçı öncesi seni böyle formda ve arzulu görmek ne kadar hoş.  G.Saray geçen haftalara göre Elazığspor karşısında daha derli toplu göründü. Ama eksikleri yine çoktu. Elazığspor'un her atağında sarı-kırmızılı savunma adeta S.O.S verdi. Hele bir Elazığspor atağında Hakan Ünsal'ın kendi cezasahasında plaj voleybolu oynar gibi topu elle kesmesi kesin penaltıydı. Ancak nizami şarjlarda ayakta kalan oyuncuya prim tanıyan, Ümit Karan'ın attığı ilk golde ofsayt var mı iddialarına aldanmayarak golü veren Mutlu Çelik, bu pozisyona seyirci kalarak o ana kadar aldığı tüm olumlu puanları negatife çevirdi. Futboldaki adalet müessesine gölge düşürdü. Ancak sonuca tesir eden bu hakem hatasına rağmen galibiyet G.Saray'ın hakkıydı. Elazığspor bir-iki kontratak dışında golü düşünecek durumda değildi. Buna karşılık G.Saray Hasan'ı, Ümit Karan'ı, Ergün'ü ve Revivo'suyla çok etkiliydi. Bu galibiyet sarı-kırmızılı takımın yüreğindeki yangını söndürüp içindeki dargınlığı bitiren bir darbe olarak haftaya moral pompaladı. Maçın tek olumsuz yanı haddini bilmeyen birkaç taraftarın taşkınlığı yüzünden seyircisiz oynanmasıydı. Bu güzel maç ne yazık ki sessiz ve öksüz tribünler önünde oynandı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.