Dakika 1. Gol bir!
Mert önce harakiri yaptı sonra kurtardı, Beşiktaş’ı. İyi kaleci basit gol yer de ayağının altından top mu kaçırır, maalesef!
Oysa Şenol Güneş, Beşiktaş’ı yeniden yarışa ortak edecek bir kıvılcım yakmıştı. Ne var ki yönetim Güneş’in en önemli silahı Weghorst’u elden çıkararak kazanan takımın kimyasını bozdu.
Belki diyeceksiniz ki “Elde Cenk Tosun varken Weghorst’a ne gerek var?”
Hayır, öyle değil. Weghorst hücum özellikleri yanında geriye kadar gelip takım savunmasına katkı yapan etkili bir forvetti. Cenk beraberliği getiren golü atsa da tek başına bunu yapmadı. Hele Gedson’un ilk yarıda “al da at” diye verdiği bir pas vardı ki, yetişemedi Cenk o topa, Weghorst olsa önce beraberliği yakalayabilir ve zafere daha kolay ulaşırdı, Beşiktaş.
Maçın kırılma anı; “Bir kaleciden öte” dediğimiz Mert Günok’un inanılmaz hatasıydı. “Güç zehirlenmesi mi?” desek “Nazar mı” yoksa
“Talihsizlik mi?”... Mert’in klasına yakışmayan o Fevzivari şok gol; Güneş’in planlarını altüst etti!
Saiss’i öne atan ve Gedson’u forvete destekçi kılan Şenol Güneş, Muleka’nın hazırladığı uzun toplarla rakip savunma arkasına inmeyi hedefledi. Düşünce ne kadar doğruysa uygulama o kadar eksikti.
Konyaspor gibi kolay pozisyon vermeyen takıma karşı tek forvetle galip gelmesi zordu.
Josef hamlesi zoru kolaylaştırdı da Beşiktaş şampiyonluk yarışındaki iddiasını Konya galibiyetiyle perçinledi.
Bu arada Konya neler kaçırdı neler. Saydım Mert tam 6 pozisyonu kurtardı. O golü yemese maçın adamıydı.
MAÇIN ADAMI: Gedson