Sinan'a da arka çıkamazsan Kendisi de eski bir boksör olan Vedat Akova ağlarcasına haykırıyor: "Türkiye'de profesyonel boksun kurulması için, Türk çocuklarının Almanlar'ın elinde konu mankeni olmaması için çalmadık kapı bırakmadım. Ama derdimi kimseye anlatamadım." Gel de Akova'ya hak verme. On yıldır sevgili Caner Doğaneli etrafa gülücükler dağıtarak Türkiye'ye profesyonel boksu getireceğini söylüyor. Ama laftan öteye bir şey yok, Türk boksörleri hâlâ Alman lisansıyla ringlere çıkıyor. Bu yüzden dünya çapındaki Sinan Şamil Sam gibi şampiyonlara bile sahip çıkamıyoruz! Altın eldivenler ne yazık ki Almanlar'ın konu mankeni oluyor. Clup Universium'da üstüne oynanan oyunları bilmeyen var mı? Nitekim Sinan o oyunları bozmak için çareyi kulüp değiştirmekte buldu. Oktay Urkal ve Alpaslan Aküzüm'ün yer aldığı Sauerland-Boxstall kulübüyle 4 yıllık anlaşma imzaladı. Sinan'ın menajeri Ahmet Öner bu sözleşme için, "Sadece Sinan için değil, Almanya'daki Türk boksörler için çok hayırlı oldu" diyor. Bizde niye bir Beckham yok? Forbes dergisi dünyanın en çok kazanan 10 futbolcusunu açıkladı. 1- Beckham, 2- Zidane, 3-Nakata, 4-Ronaldo, 5. Raul G.Blanco, 6- Vieri, 7-Owen, 8-Roy Keane, 9-L.Filipe Madeira ve 10-Alessandro del Piero. Dikkat ettiniz mi, futbol sevdalısı Türkiye'den ilk onda hiç Türk yok! Neden acaba? Bir de Beckham yılda ne kazanıyor biliyor musunuz? Tam 30 milyon dolar. Bu ne demek? UEFA Kupası'nda Valencia ile çeyrek final oynayan G.Birliği'nin yıllık bütçesinin iki katını Beckham tek başına kazanıyor. Pekii, bu parayı sadece futboldan mı kazanıyor Beckham? Hayır, İngiliz futbolcunun Real Madrid'deki maaşı, takım arkadaşları Zidane ve Ronaldo'dan daha az. Ama onların kazandığının iki hatta üç katını sponsorlar ve reklamlardan kazanıyor. Beckham bunu nasıl başardı? Yeteneğini markalaştırarak. Futbolunu endüstri ile bütünleştirerek. Beckham bunları tek başına mı yaptı? Elbette hayır; arkasında menecerler, hukukçular, medya mensupları, imaj makerlar ve iş dünyasından oluşan koca bir ordu var. Pekii bizde ne var? UEFA ve Süper Kupa Şampiyonu G.Saray'a rağmen, Hakan Şükür, Emre Belözoğlu, Okan Buruk ve İlhan Mansız gibi üstün yetenekli değerlere rağmen Türk futbolunun dünya mal olan bir tek markası yok. Futbolumuzun neden Beckham gibi bir marka üretemediğini anlayabildiniz mi? Kendi yıldızını ara Hırvatistan maçı da geride kaldı. Ama Milli Takım'ın hocası hâlâ açıklanmadı. Menajer Can Çobanoğlu seyyah oldu, geziyor diyar diyar! Başkan Haluk Ulusoy'un talimatıyla millilerin başına yabancı hoca getirecek. Efendiler vaz geçin şu sevdadan. Bir Türk'ü en iyi bir Türk anlar! Geçmişten hiç mi ders almadınız? Jupp Derwall'le Piontek'le Türk Milli Takımı nereye gitti? Ama Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş ile hep ilkleri başarıp, finalden finale koşmadık mı? Geçmiş Güneş gibi ortadayken Milli Takımı'nın başına yabancı getirmek de neyin nesi? Türk futbolu kendi yıldızını bulacak çağa hâlâ gelemedi mi? Ünal Karaman'a güvenin ve Piontek-Terim modelini bir geleneğe dönüştürün. TRT'nin derbi soruşturması Ne G.Saray eski G.Saray, ne de Beşiktaş eski Beşiktaş! Ama TRT, G.Saray-Beşiktaş derbisini yine de spor yazarlarına soruyor. "Bu derbiyi kim kazanır?" Onca lafa ne gerek? Bu derbi o bildiğimiz derbilerden değil ki. Hayır, ille de bir şeyler söyleyeceğiz. O zaman söyleyelim: "Beşiktaş favori. Hagi'den bu maçta kimse bir şey beklemesin. Rumen'in şapkasından tavşan çıkaracak hali yok. Yalnız, Beşiktaş kazansa da bu saatten sonra şampiyon değişmez. Çünkü o kupayı Beşiktaş, altın tepsi içinde F.Bahçe'ye ikram etti bir kere. Derbinin Beşiktaş için önemi, Şampiyonlar Ligi'ne kalabilmesi için belirleyici olması!" Hagi'nin baştacı olması Hagi'nin yerinde olsam yapacağım ilk iş, Fatih Terim'in işaret ettiği gençlere kucak açmak olurdu. Çünkü Hagi'yi en iyi anlayacak olan bu gençlerdir. Yani Uğur, Arda, Mülayim, Cafer Can, Daniel, Eyüp, İlker. Aslar, Hagi'yi anlamaz mı? Anlar ama içlerine sindiremezler. En küçük bir başarısızlıkta silip atarlar. Düşünün ki, futbolu dünya kalitesinde olan Hagi, teknik adamlıkta sıfır çekmiş. Romanya Milli Takımı ve Bursaspor'da iki kere duvara toslamış, karizmayı çizdirmiş. Böyle bir teknik adama kaşarlanmış hangi futbolcu saygı duyar? Ama gençler öyle mi? O gençler, Hagi'ye bayılırlar. Onun, Emre Belözoğlu'nun yetişmesindeki rolünü bilirler ve Emre gibi olmak için can atarlar. ..Ve, asla Hagi'nin bir dediğini iki etmezler! Hagi'ye düşen, vakit varken bu gençlere kucak açması. Onları bir an önce G.Saray'a kazandırması. İşte o zaman G.Saray da, G.Saraylılar da Hagi'yi başlarına taç ederler. MIHLAMA "İnsanlar tanıdım gökteki yıldızlar gibi parlıyorlardı. Ben içlerinden Güneş'i seçtim. Bir Güneş için bin yıldızdan vaz geçtim!"
