Yanan yürekleri futbol biraz ferahlatır mı, bilmem ama Sosa’nın Beşiktaş’ı zirveye yaklaştıran frikiği harika!
Acı ve keder! Maçın önüne geçmiş Ankara’dan gelen haber! Yürekleri dağlıyor… Lanet olsun teröre, lanet olsun!
Acı üstüne nefes alış verişini kısıtlayan Başakşehir’deki nem, sis ve puslu hava! TFF’nin; “kar-kış” diye ertelediği Beşiktaş-Mersin İdman Yurdu maçına yeni bir perde aralıyor…
Maçın hakemi Barış Şimşek, gelgitler içinde; “Oynatayım mı, oynatmayım mı?” diye.
Zor bir durum!
Şimşek iki takımın kalecilerini yanına alıp, sahayı inceliyor: “Görüş açınız nedir?”
İstanbul’un göbeğinde ruhumuz ve ufkumuz daralmış; Alman Mario Gomez, “Hocam, başlat şu maçı da bitsin!” diyor.
Psikoloji bu!
İşte bu atmosferde maça çıkıyor, Beşiktaş. Yabancılar tedirgin… Takım yarım yamalak.
Tribünde zoraki coşku; “Beşiktaş’ın şampiyonluğu engellenemez!”
Dam üstünde saksağan! Oynamadan nasıl şampiyon olur bir takım?
Beşiktaş’ın en önemli kramponları Gökhan Töre ve Gomez; keyifsiz, isteksiz ve yorgun olumlu tek hamleleri yok. Şenol Güneş önce Gökhan-Cenk Tosun sonra Gomez-Olcay değişikliğine gidiyor. İlaç gibi bir hamle.
Necip, Oğuzhan gayretli ama Atiba’nın arı gibi taşıyıp getirdiği topları, “Bir an önce golü bulalım” telaşıyla eziyor. Başakşehir maçının ateşleyicisi Querasma solda canını dişine takıyor, inanılmaz koşular yapıyor, müthiş paslar atıyor, bravo doğrusu!
Fakat; Beşiktaş’ın ihtiyaç duyduğu gol; Sosa’nın frikiğiyle geliyor ama ne gol! Beşiktaş için hayat öpücüğü gibi.
Ardından, Olcay'ın direkleri sarsan vuruşu; gol olmasa da güzel!
Sonuç, istim üstündeki Mersin İdman Yurdu, Ümit Özat ile güven bulmuş, heyecan kazanmış, diri ve istekli. Ama Beşiktaş’ı yenecek kadar güçlü değil.
MAÇIN ADAMI
Jose Sosa
KIRILMA ANI
Şenol Güneş’in kenar hamleleri