F.Bahçe'nin kadro zenginliğine aldanan otoriteler, "Kim oynarsa oynasın fark etmez" deme lüksüne sahiptiler. Ama dün film koptu? Sakat olan Van Hoijdonk, Deniz ve Kemal 'den sonra 'yoklar' listesine F.Bahçe'nin sahadaki beyni Aurelio da katıldı. Hem de G.Saray derbisi öncesinde. Yani Aurelio' nun cezalı duruma düştüğü maçın G.Saray olduğunu hatırlatırsak, Brezilyalı sihirbaza gösterilen sarı kartın önemi daha iyi anlaşılır herhalde... Hemen belirteyim, genelde yorumlarımda hakem eleştirisine girmem ama bu Aurelio olayı bana göre bir hakem fiyaskosudur. Yani, sonuca tesir eden bir hakem hatasıdır. Maalesef, hakem Kuddusi Müftüoğlu önceki dakikalarda A.Gücü lehine bir penaltıyı verememenin altında ezildi ve üst üste iki yanlışı birden yaptı. Yazık!... A.Gücü, F.Bahçe'nin beklediğinden daha çetin çıktı. Teknik adam değişikliği başkent ekibine yaramış gibi görünüyordu. İlk yarı canla başla mücadele eden bir takım buldu F.Bahçe karşısında. Ama o nefes nefese geçen mücadeleye F.Bahçe'nin süper starı Alex damgasını vurdu. Duran toplardaki ustalığıyla Nobre' ye öyle bir top ortaladı ki, bir anda tüm sıkıntılar son buldu F.Bahçe'de. Oysa o ana kadar Zafer kalesinde devleşmiş ve Nobre' nin, Selçuk' un, M.Yozgatlı ve Tuncay' ın gol vuruşlarına geçit vermemişti. Rüştü de Yılmaz 'ın yerden sert şutunda topu son anda kornere çelerek karşılık verince maç bir anda kaleciler şovuna döndü. Rüştü bir sonraki pozisyonda da, Evren 'in vuruşuna izin vermeyerek takımına büyük güven verdi. İkinci yarı A.Gücü'nün gardı düştü. F.Bahçe sağlı sollu müthiş bindirmeler yaptı ve goller peş peşe geldi? Alex, Servet, Nobre ve Tuncay tabelayı farka taşıyan isimler olarak G.Saray derbisi öncesi büyük bir moral yakaladılar. Bir ölçüde Aurelio' nun gelecek haftaki yokluğu için de teselli verdiler. Özetlersek, F.Bahçe takım olarak iyiydi. Fizik güç ve oyun anlayışı olarak hiç mücadeleden düşmedi. Ama savunmada Önder' in kademe hataları oldu...
