Suç, ceza ve şampiyon!

"Bir sevda masalı Fenerbahçe'nin şampiyonluk hikayesi... Suç, ceza ve rekorlarla dolu bir sezonun Rizespor önünde tescillenen özeti; 19. şampiyonluk"

Fenerbahçe'nin düşü gerçek oldu; artık yenisine bakalım.

Sezon başındaki Konyaspor yenilgisinden sonra, "Bu takım şampiyon olur" diyen Ersun Yanal ve ekibi Rizespor maçı ile 19. şampiyonluğu sarı-lacivertlilere armağan etti.
Kutlu olsun rekorlarla dolu bir sezon. Ancak?
Sevinç ve hüzün içiçe geçmiş Kadıköy'de beyinlere kazınan manalı uçurum gibi.
Bir tarafta şampiyonluk gururu, diğer yanda malum mahkumiyet.
Bir yanda şanlı tarihi ile büyük Fenerbahçe, diğer yanda 3 Temmuz ile o parlak maziye kendince iz düşen Başkan Aziz Yıldırım'ın çilesi.
Başta Kadıköy olmak üzere bütün Türkiye "şampiyon" nidalarıyla inlerken, "Ne yaptıysam Fenerbahçe için yaptım" diye inim inim inleyen Fenerbahçe ailesinin büyük patronu.
Kısaca tartışılan; şamataya mahkum olan Yıldırım'ın onuru.
Ne kötü şey, temmuzdaki kongreden sonra hiçbir şeyi, kalbini bile yönetemiyor olmak.
Merak ettiğim şey; sarı-lacivertli camianın bugün "kahraman" ilan ettiği insanı gelecekte  nasıl anacağı?
Rizespor maçı mı?
Bunca cümbüşün içinde can derdinde olan takımın sonucu önceden belli detay görüntüsü.
Bir tek LuaLua ile yol mu alınır? Alınmıyor. Orhan'ın hamlesi de heyecandan öteye gidemiyor.
Neyse ki; istekli görünen Fenerbahçe oyunu ciddiye almıyor.
Buna rağmen yarım düzine pozisyon üretti.
Emenike ve Sow biraz ciddi olsalar, ilk yarıyı 2-0 önede bitirirdi Fener. Ama asılmadılar maça. Takım oyununu bırakıp, kadınlar matinesinde bireysel gösteriye kalkıştılar, nasıl olsa şampiyonuz diye.
Yine de büyüleyici atmosferin öne çıkan isimleri vardı F.Bahçe'nin. Emre, Meireles, Caner ve Mehmet Topal gibi.
Sonuç, iki takıma da yaradı.

MAÇIN ADAMI

Mehmet Topal

KIRILMA ANI

Webo'nun değişikliği