Süpersonik F.Bahçe!

Sanki ışık hızında bir maçtı! Tempo, nefes, pozisyon ve goller ve koridorda havada uçuşan kartlar; ne arasanız mevcuttu F.Bahçe-Eskişehir mücadelesinde! Kartları bırakıp, oyuna bakalım; bir maç, 17 dakikada 3 gol ve artı üç net pozisyonla başlarsa o mücadele güzel olmaz mı? Güzeldi, kısaca mükemmel bir karşılaşma seyrettik dün gece Kadıköy'ün sisli atmosferinde! F.Bahçe o kadar istekliydi ki, kazanmak için her şeyini ortaya koydu. Hiç şaşırmadım, bu; iki haftadır galip gelememenin ve Bursaspor'un Antalyaspor'la berabere kalmasının kamçısıydı... Eskişehirspor'da Pele ceza sahasında topla oynayıp, penaltıya sebep olduğu an, daha maçın 2. dakikasıydı. Hakem Bünyamin Gezer penaltı kararından o kadar emindi ki, kimse itiraz edemedi. Hakem duruşu işte böyle olmalı, fakat Pele'ye sarı kart nerede Bünyamin Hocam? Alex'in golünden sonra Semih kutup yıldızı gibi parladı. Bir topunu kaleci İvesa çeldi fakat sonraki gollerine engel olamadı. Birçoğuna göre maç erken bitti. Ama Eskişehirspor Batuhan ve Sezer'le öyle etkiliydi ki, pozisyon olarak F.Bahçe'den aşağı değildi. Özellikle Sezer ilk yarıda maçın en çalışkan adamıydı, kaleci Volkan en çok zorlayan hatta bir pozisyonda da mağlup eden adam, devre arası nasıl oldu bilmem, koridorda Lugano ile tartışıp kırmızı kart kendini oyun dışında bırakınca çok şaşırdım? Yazık! Bir başka şaşırdığım şey de düne kadar "sakat, oynaması zor" denilen Gökhan Gönül'ün o inanılmaz, azmi, hırsı ve adrese gönderilen ortalarıydı. Tek kelimeyle bayıldım. Aferin Gökhan! Onar kişi oynanan ikinci yarı da gösterdi ki bu maçın galibi F.Bahçe. Aykut Kocaman ve ekibi zor geceden çıkış için yeni bir başlangıç yaptı. Ama Emre Belözoğlu'nun olmadığı bölümde bir şey dikkat çekti, oyun ciddiyeti de savunma düzeni de kayboluyor. Lugano'nun kırmızı kartı Bilica'nın yumurtlaması, bunun en çarpıcı görüntüsüydü!