samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Takım kurtaran aslan

A -
A +

Takım kurtaran aslan G.Saray, Trabzonspor ve Beşiktaş. Kısaca hepsi 10'u arıyor! Aranan şahsın koparıcı özellikleri olacak... Saha içini radar gibi okuyacak... Süper beyne sahip olacak. Sahada Luis Figo ve Zinedine Zidane gibi duracak. Oyun kuracak, güçlü, mücadeleci ve baskı altında pes etmeyecek. "Transfer" diye kulüplerin kapılarını aşındıran menajerlere soruyorum, elinizde böyle "komple" oyuncu var mı? Basketbol medeniyeti Türk basketboluna hep gıpta ile bakmışımdır. Seviyeli, saygılı ve birbirlerine sevgi bağıyla bağlı bir toplum. Zaten oyuncuları da, yöneticileri de okumuş, medeni insanlar. Nitekim, bu kalite en kritik ortamlarda bile kendini gösteriyor. Örnek mi, işte son seçimler... Turgay Demirel ile Lütfi Arıboğan arasındaki kıran kırana geçen seçimler. İki başkan adayının arasındaki fark sadece 3 oy... Ama seçim sonrası, ne kavga var ne de itiraz eden. Aksine büyük bir olgunluk hakim salonu. "3 oy" farkla sonuçlanan bu seçimin mazallah bir de futbolda olduğunu düşünün... Yıldızlar ve hayal kırıklığı Oğuz Çetin adamlığına kefil, futboluna hayran olduğum biriydi. Rıdvan Dilmen gibi onu da "Geleceğin Fatih Terim"i olarak düşündüm hep... Fakat ne acı ki, ikisi de yanılttılar beni... Futbol bilgi ve yeteneklerinin onda biri kadar bile teknik adam olamadılar. Maalesef ki, Türk futbolunun efsane isimleri Metin Oktay, Turgay Şeren ve Suat Mamat'la aynı kaderi paylaştılar. Teknik adam değirmeninde ağabeyleri gibi öğütüldüler. Rıdvan zeki ve kurnaz... Çabuk fark etti teknik adam olmanın zorluğunu... Garry Lineker gibi kestirmeden TV yorumculuğunu seçti. Doğruyu da yaptı. Ama?.. Oğuz Çetin hâlâ inat ediyor... Hem de gittiği her kulüpte büyük hayal kırıklıkları yaşamasına rağmen. Fenerbahçe ile başlayan maceranın son durağı Diyarbakırspor. Oğuz yeni kulübünde başarılı olur mu, bilmem. Ama merak ettiğim bir şey var, büyük yeteneklerden neden Alex Ferguson gibi iyi birer teknik adamın ülkemizde çıkmadığı? Bu sorunun cevabını bilenler bilmeyenlere anlatsınlar, lütfen. Alman pastasında Türk lokumu Piontek'in kulakları çınlasın... Milli Takımı yapılandırmak için geldiği ülkemizde tam 6 yıl "Mantalite" yani "zihniyet" değişikliği için didindi durdu. Ama ne biz onu anladık ne de o bizi. Değişmedik değiştirmedik.... Sonunda pes etti, Piontek, çekti gitti... Ama onun ülkesinden İlhan Mansız, Ümit Karan, Berkant gibi onlarcası geldi ülkemize. Hepsi de öz be öz kendi çocuklarımızdı. Ama hayat anlaşıyları bize yabancıydı... Maalesef, hepsi de sorun oldu, kulüplerinde. Ayıplanıp aşağılandılar, neredeyse bu ülkede futbol oynamaları yasaklanır oldu. Bizim istemediğimiz İlhan'a, Almanya 1. Ligi takımlarından Hertha BSC Berlin kuçak açtı, fırsat tanıdı, tedavisini üstlendi ve idmana çıkardı. Bir aylık deneme sonrası bizim "insani" özellekliklerinden dolayı sınıfta bıraktığımız" İlhan için Alman menajer Dieter Hoenes ''Mansız, insan olarak hazır, ama sportif olarak eksikleri var'' dedi ve ekledi: "Ocak ayı sonuna kadar hazırlanmasını bekliyoruz!" Şimdi niye anlatıyorum bunları? İlhan'ın Beşiktaş'ta başına gelenleri Ümit Karan gibi yetenekli bir golcü G.Saray'da yaşadığı için. İlhan'ı kaybettiğimiz için... Hiç değilse Ümit'i kaybetmeyelim diye yazıyorum. Daha açık söyleyelim... Evet sevgili Ümit değişeceksin, değişmek zorundasın... Kanaatim o ki... Mönchengladbach'la anlaşamaz da dönersen bu kafayla G.Saray'da oynamanın imkanı yok. MIHLAMA İnsan, düşündüklerinin eseridir. Bugün düşündükleriniz, yarın gerçekleşecektir. M. Moeterlinck

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.