Hani derler ya; "Sonucu önceden belliydi" diye... İşte grup lideri Türkiye ile kasaba büyüklüğündeki Liechtenstein takımı arasındaki karşılaşması da öyle bir maçtı. Nitekim, maç öncesi bütün tahminler, "Kaç kaç olur?"dan ziyade "Kaç fark olur?" üstüneydi. Fakat!.. Maçın ilk 6 dakikası millilerimiz adına tam bir sıkıntı oldu. Her biri manken gibi düzgün bir fiziğe sahip olan Liechtensteinli oyuncular, 4-5-1 düzeninde yer aldıkları sahada maça öyle bir canhıraş hücum düşüncesi ile başladılar ki; henüz daha ne olduğunu anlayamadan takımımız rakibe tam 4 net pozisyon verdi. Sanki Makedonya maçının o ciddiyetsiz, dağınık ve dikkatsiz havası vardı millilerimizin üstünde. Özellikle orta blok, rakibin top yapmasına izin veriyor. Ön liberodaki Tugay ve defanstaki Bülent'in henüz oyuna adapte olamamış ve yavaş hareketlerinden dolayı Liechtenstein'ı sanki bir kıta şampiyonu havasına sokuyorlardı. Eğer kalede "Oynar mı, oynamaz mı?" diye üstüne bahisler tutulan Rüştü olmasa kafadan maça mağlup başlayacaktık. Neyse ki, Makedonya maçının kahramanı Rüştü, dün de ilk anlardaki kurtarışlarıyla oyunu çeviren adam oldu. Şenol hoca, Makedonya maçını kazanan takımın kadrosu üstünde fazlaca oynamamıştı. Sadece, defanstan Fatih'in yerine forvete İlhan'ı yerleştirmişti. Geleceğe dönük bu hamle, bence de doğru bir seçimdi. Ama golünü atıp moral ve güven kazanan İlhan'ın oyunun sonraki bölümlerinde ağır kalıp, birçok pas hataları yapmasına rağmen sahada tutulması da hem Milli Takımımız, hem de o futbolcu adına çok yanlış bir tutumdu. Şenol hoca, İlhan'ın yerine Serhat'ı alarak üçlü forvete hem düşündüğü hareketliliği kazandırır hem de yeniden forvete katılıp gol yapmasını istediği Ümit Davala, Okan ve Emre gibi oyunculara da çok rahat boş alan açabilirdi. Bence burada da etkisiz kalındı. Şenol hoca bitime 10 dakika kala İlhan'ın yerine Serhat'ı alabildi. Serhat da iki dakika sonra gollerini atarak, düşüncemde ne kadar haklı olduğumu gösterdi. Ama genelde özellikle Okan'ın golünden sonra rahatlayan takımımız, 3-4-3 düzenindeki ofansif oyun düşüncesiyle de ilk yarının büyük bir bölümünde tam not aldı. Fakat ikinci yarı daha çok gol üretmesi gereken Milli Takımımız, rakip takımın da daha fazla adamla savunmada kalması yüzünden amacına ulaşamadı. Bunda da kanatların fazlaca atağa yardımcı olmamasının etkisi oldu. Sonuçta Milli Takımımız Portekiz yolunda lokomotifi bir maçta daha kayıpsız hedefe doğru yürütmeyi başardı. Bundan sonrası Nisan ayındaki İngiltere maçına kalıyor. Bu kadro, o güne kadar yapacağı 4 hazırlık maçında ay-yıldızlı ekibin geniş kadrosunda yer alan Hakan Şükür, Sergen ve Ümit Karan gibi diğer yıldızları da bu kadronun içine katarak dev maça, dev kadro ile çıkmalı.
